İş Hayatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İş Hayatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Ocak 2017 Salı

Koçluk ve Mentorluk Hakkında

Koçluk ve Mentorluk Hakkında

Son zamanlarda hayatımıza giren bir kavram var: “koçluk” .  Yaşam koçluğu, spor koçluğu, diyet koçluğu, şirketler için yönetici koçluğu vs.. Dilimizde kullanılan haliyle esprilere konu oluyor “koçum benim” diye ama aslı “coaching“‘den geliyor.  Benim gündemime de yaklaşık 6 ay önce girdi. Geçen yıl mentorluk konusunda çalışmalara başlamıştım. Kişisel gelişim konularına merakım kendimi bildim bileli olduğu için mentorluk konusunda sıkıntı çekmedim ve çok da hoşuma gitti. Koçluk ise mentorluktan farklı bir kavram, birbirine geçtiği alanlar olabiliyor ama aslında farklı şeyler.

Koçluk ve Mentorluk

Altı ay önce yöneticiler için performans koçluğu eğitimi aldım. Hem konuya ilgim hem de eğitimi veren kişinin iyi olması sebebiyle konuya merakım arttı. Kendimce birkaç kitap okudum. Tabii ki, bir iki eğitim ve kitap okumayla insan iyi bir mentor ve/veya iyi bir koç olamıyor. Bu, yaşam boyu süren bir serüven aslında. İnsanın kendini yetiştirmesinin sonu yok. Hele de “ben oldum zaten, böyle şeylere ihtiyacım yok” diyorsa bir insan, şimdiden geçmiş olsun demek istiyorum.

Koçluk ve Mentorluk Nedir?

Koçluk yapan kişiye koç, koçluk yapılan kişiye ise danışan deniliyor. Koçluk, doğru sorular sorarak danışanın farkındalığını ve potansiyelini yükseltmesini sağlayan bir süreç diyebiliriz. Burada önemli olan, danışana tavsiye ve nasihat diyebileceğimiz bir yönlendirme yapmadan doğru cevabı kendisinin bulmasını sağlamak. Eğer ihtiyacı olduğunu hissederse, onayını alarak danışana yönlendirmede bulunabilir. Aslında kısaca şunları yapar diyebiliriz bir koç:

  • Sorar/Dinler
  • Farkındalığın artmasını sağlar
  • Netleştirir/Derinleştirir
  • Yargılamaz/Yönlendirmez
  • Çözüm önermez

Koçluğu 3 farklı alanda kullanmak mümkün:

  • Anne baba, eş, öğretmen, arkadaşlarımıza destek olmak için
  • İş yerinde yöneticiler için
  • Profesyonel anlamda koçluk yapmak için.

Oğlumla yaşadığım bir deneyimden bahsetmek istiyorum, okulda yaşadığı bir problemle ilgili. Daha önceleri nasihat eden konumunda olan ben, bu sefer koçluk yaklaşımıyla konuya yaklaşmak istedim. Ve çok ilginçtir probleminin çözümünü kendi buldu ve buna ikna oldu. Daha sonra, konuştuğumuz üzere problemi çözdüğünü iletti bana. Problemini bu şekilde çözebildiğimi görmek beni çok mutlu etti. Aslında gün içinde bir çok arkadaşımızla benzer şekilde yaşanılan problemler üzerinde konuşuyoruz. Koçluk tekniklerini kullanmak gerçekten farkındalık yaratıyor.






Bir diğer önemli konu da yöneticiler için koçluk kavramı. Normalde bir yöneticinin ekibine koçluk yapması gerekiyor. Adına kurumsal hayat denilen bir sistemin içindeyiz. Bu sistem daha önceleri sonuç odaklı gittiği için insani değerleri biraz es geçiyordu fakat son zamanlarda insanın önemi ve değeri ön plana çıktığı için şirketler de yöneticilerden çalışanlara bu anlamda destek olmasını istiyor. Durum böyle ama Türkiye’deki şirketlerde yer alan yöneticilerin ne kadarı bu yetkinliklere sahip, ekip arkadaşlarına koçluk yapıyor ve destek oluyor, burası biraz muamma ve ayrı bir yazı konusu bence. O yüzden yöneticilere bu anlamda çok iş düşüyor.

Mentorluk ise biraz usta çırak ilişkisine benziyor. Mentor kelimesinin kökeni mitolojiden geliyor. Homeros’un ünlü destanı Odyssey’de belirtildiğine göre Ithaca Kralı Ulysses savaşa gitmeden önce oğlu Telemachus’u en yakın arkadaşı olan Mentor‘a emanet eder. Kralın savaştan dönmesi yirmi yıl alır ve Mentor, Prensi kralın yokluğunda en iyi şekilde eğitmiş ve yetiştirmiştir. Bu aslında, biraz da bizim Lala rolüne benziyor. Mentorun karşısındaki kişiye Menti deniyor.

Temel nitelikleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Karşılıklı bir öğrenme süreci olup gizlilik ve gönüllülük esaslıdır.
  • Menti, Mentorun gözetim ve yardımıyla belirlenen gelişim hedeflerine ulaşmaya çalışır.
  • Mentinin yönettiği bir süreçtir.

Koçluk ve mentorluk arasındaki fark için şöyle güzel bir örnek verilebilir:

Alanında iyi bir koç olduğunuzu düşünün. Bill Gates‘e koçluk yapabilirsiniz ama mentorluk yapamazsınız. Olsa olsa Warren Buffet gibi birisi mentorluk yapabilir.

Son olarak koçlukla ilgili detaylı bilgi edinmek isterseniz, daha yeni okuduğum ve içinde güzel bilgiler barındıran bir kitabı tavsiye etmek isterim.

Koçluk Okulu / Profesyonel Koçluğun Temelleri – Timur Tiryaki



24 Kasım 2015 Salı

Zamanı Etkin Kullanmanın Yolu Pomodoro Tekniği

Zamanı Etkin Kullanmanın Yolu Pomodoro Tekniği

Zamanı verimli ve etkin kullanma, hepimizin dert yandığı konulardan biri. Özellikle iş hayatındaki günlük yaptığımız işler, yanısıra acil çıkan işler söz konusu olduğunda zamanı verimli kullanmanın önemi daha da artıyor. Bu anlamda bize yardımcı olabilecek bir yöntem var: Pomodoro Tekniği.

Pomodoro Tekniği
Pomodoro Tekniği

1980’li yıllarda Francesco Cirillo isimli birinin öğrencilik yıllarında geliştirdiği bir yöntem Pomodoro Tekniği. Zamanı etkin kullanma konusunda sıkıntılar yaşadığı için bu tekniği bulmuş ve tekniği uygularken kullandığı domates şeklindeki zamanlayıcıdan dolayı bu ismi vermiş. Pomodoro, İtalyanca domates demek.

Bu teknik bugüne kadar bir çok insan tarafından kullanılmış ve faydalı bulunmuş. Bu tekniğin özünde kısa çalışma zamanları ve molalar var. Teknik kısaca şöyle;

25 dakika çalışma + 5 dakika dinlenme = 1 Pomodoro

4 Pomodoro ile toplam 2 saat çalışınca 25-30 dakikalık uzun bir ara vermeniz gerekiyor.

25 dakikalık çalışma esnasında çalışmanızı bölecek her türlü etkinlikten uzak durmalısınız: Telefonu sessize almak, internette veya Facebook’ta gezinmemek, bir arkadaşınızın işinizi bölmesini engellemek vs. 25 dakika boyunca işe konsantre oluyor ve sonrasındaki 5 dakika içinde kısa bir mola ile sizi arayanlara dönüyor veya arkadaşınıza cevap veriyorsunuz vs.

Bunu yaparken bir zamanlayıcı kullanmanız gerekiyor. İlk akla gelen akıllı telefonlardaki alarm veya sayaç uygulaması. Bu sayede 25 dakikanızı tam olarak değerlendiriyorsunuz.

Pomodoro tekniğinin bir web sayfası var, dilerseniz buradan orjiinal domates zamanlayıcıyı satın alabilirsiniz ama pek gerek duyulmaz sanırım 🙂 İlgili sayfaya bakmak isterseniz tıklayın.

Aslında bu teknik öyle dahiyane bir fikrin ürünü değil ama gelin görün ki, iş hayatında ve sınava hazırlanan öğrencilerde konuya odaklanmak ve konsantre olmakta sıkıntılar çekiliyor. Hele de açık ofis ortamında çalışıyorsanız yapmanız gereken bir iş, anında yanınıza gelen bir arkadaşınızın sorusuyla bölünebiliyor. Ona cevap verdikten sonra kaldığınız yerden devam edemeyebiliyorsunuz. O yüzden çalışmalarınızı disipline edebilmek için böyle bir teknikten yararlanabilirsiniz.

Pomodore Tekniği için kullanabileceğiniz akıllı uygulamalar da mevcut: Pomotodo isimli İOS ve Android uygulaması bu iş için hazırlanmış, telefonunuza yükleyip kullanabilirsiniz.

Son olarak bu teknikle aslında haftalık planlar da yapabilirsiniz. Bu plana uydukça çalışmalarınızdaki verimin artacağını ve birim zamanda çok işler yapacağınızı göreceksiniz.



4 Aralık 2014 Perşembe

Dünyanın En İlginç ve Kreatif 12 Çalışma Ofisi

Dünyanın En İlginç ve Kreatif 12 Çalışma Ofisi

Bazı ofisler vardır, çalışmak çok sıkıcıdır. Kendinizi işe veremez, dışarı atmak istersiniz. Sıkışık masa düzeni, havasız ortamlar, zevksiz iç tasarım, beraberinde size baş ağrısı ve bedbinlik olarak geri dönmektedir. Dünyada bazı ofisler de var ki, çalışmaktan zevk alacağınız, sizi evinizde veya doğada gibi hissettirecek yerlerdir. Maalesef bunlar ülkemizde değil. Aslında bunun parayla da çok ilgisi yok diye düşünüyorum. Çalışanına değer veren ve sanatsal bir bakış açısına sahip şirketler, bu yönde ofislerini tasarlıyor ve karşılığını çalışanların verimliliği ve tabii şirket karlılığı olarak alıyor. Ofislere geçmeden günümüz çalışma hayatına ilişkin ironik iki karikatüre bakalım, aslında ne hale geldiğimizi gösteriyor.

Şimdi dünyanın en ilginç ve kreatif çalışma ofislerine bakabiliriz:

Selgas Cano Mimarlık Ofisi/Madrid


Google/Amerika


Inventionland Design Factory/Amerika


Pallotta Teamworks/Amerika


Dropbox/Amerika


Airbnb Seyahat/Amerika


Facebook/Amerika


Nokia/İsveç


Urban Outfitters/Amerika


Lego/Danimarka


Zynga/Amerika


White Mountain Office/İsveç


Benim favorim Google ve Inventionland Design Factoryya sizinki?

Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine

  Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine