mutluluk endeksi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mutluluk endeksi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ekim 2014 Çarşamba

Cemalnur Sargut-Allah'ıma Sefere Çıktım

Allah’ıma Sefere Çıktım, Cemalnur Sargut‘un son çıkan kitaplarından. Bu yazıda kitapla ilgili önemli bulduğum kısımları ve bazı yorumlarımı paylaşacağım.

Allahıma sefere çıktım

Önce tanıtım bülteninden arka kapakta yer alan sözlere bakalım:

“Bu âleme gelmekten maksat, maddeden mânâya, kuldan Hakk’a doğru alınan yolda idrakli olmak, nereden gelip nereye gittiğini bilmektir.

Bu seyahat hem kulun içinde hem de kulun dışında gerçekleşir.

Yaşamak, idrak etmek demek olduğuna göre kul, bu yolculukta bir yandan aczini ve yokluğunu anlar, bir yandan da kendindeki Yaradan’ın kıymetini bilir ve “Nefsini bilen Rabbini bilir” lütfuna mazhar olur. Hele bir de ölmeden evvel ölme seviyesine ulaşırsa cenneti burada yakalar, sonsuz huzur ve mutlulukla hakîkî kulluk derecesine yükselir.

Allah’ıma Sefere Çıktım, bu seyahatin merhalelerini anlatıyor. Kişiyi ona şah damarından da yakın olan Allah’a yöneltiyor.

Cümlemize hâl etmek nasip olsun inşallah.”

Tasavvuf konularında yazan Cemalnur Sargut’un bu kitabı, Beyaz TV’de yaptığı sohbetlerin bir kısmından oluşuyor. Konuya meraklı olanlar için yine bir çırpıda okunabilecek bir eser. Bir çırpıda okunabilir ama ara sıra tekrar elime alıp okumak istediğim bir kitap. Tanıtım bülteninde yazan “ölmeden evvel ölme seviyesine çıkarsa Cenneti burada yakalar, sonsuz huzur ve mutluluğa erer” cümlesi, günümüz insanının yaralarına merhem olacak ve mutluluğu arayış noktasında tek çare olabilecek bir ifade diyebilirim. Hepimiz mutluluk peşinde koşuyoruz, aslında huzur daha önemli değil mi? Çünkü sevinç ve hüzün, sinüsoidal bir dalga gibi peşi sıra birbirini takip ediyor. Ruhlarımız -fıtraten- mutlak huzuru arıyor. Adeta kafese kapatılan kuşun vatanını özlemesi gibi. Beden kafesine kapatılan kuşlar gibi olan ruhumuz, geldiği yeri-cenneti özlüyor. Biz de bu özlemi gidermek için maalesef yanlış yollarda dolaşıyor ve huzuru maddede bulmaya çalışıyoruz. Oysa “ölmeden evvel ölme sırrına” erebilsek, Yunus Emre’nin diliyle ” kahrın da hoş, lütfun da hoş” haline geleceğiz.

huzur

Mutluluk endeksi isimli eski bir yazımda bu konuya değinmiştim. Dünyanın en mutlu insanları nerede yaşıyor araştırmasında ilk sırayı İskandinav ülkeleri almış, fakat bir o kadar da ilginçtir ki, bu ülkelerde intihar oranları çok yüksek. Bunda güneşten az faydalanmak da etkili ama kanımca sadece maddenin mutluluk getirmediğine iyi bir örnek bu durum.

Kitabın içindekiler kısmına kısaca gözatmakta fayda var:

  • Nefsin makamları
  • Tasavvufta Ahlak
  • Edep
  • Aşk
  • Tevhid

Özellikle Aşk bölümünde

  • Aşkın Tarifi
  • İlahi Aşk/Beşeri Aşk   alt başlıkları bir kaç kez okunmaya değer.

Son olarak kitap tanıtım yazılarımda yaptığım gibi kitaptan sevdiğim kısa bir bölümü buraya yazmak istiyorum (sayfa 181):

“…İşte Allah beni koruyor..Şimdi sen bir bitkiyi sevdiğin zaman, deli gibi sevdiğin zaman mevsimden mevsime geçerken budamıyor musun? Budamazsan ölür, o yüzden buduyorsun. Sevdiğin için öpe seve buduyorsun. Allah da bizi nefsimizin esiri olup ölmeyelim, aşkla dirilelim, aşk ehli olalım, idrak seviyesine ulaşalım diye buduyor. Aşk, idrak için yegane enerjidir. Aşktan başka silahımız yok. Hz.Mevlana: “Aşk, bakırları altın kılar” diyor…”

Cemalnur Sargut’un diğer bir kitabını anlattığım yazı da ilginizi çekebilir:

Cemalnur Sargut-Kur’an ile Var Olmak

22 Ağustos 2006 Salı

Mutluluk Endeksi

Mutluluk Endeksi

Gecen gun gazetelerde dunya capinda yapilan bir arastirma yer almisti. Bircok farkli ulkeden insanlarla yapilan gorusmeler sonucu dunyanin en mutlu ulkesinin Danimarka oldugu sonucuna varilmis. Bunda egitim, sosyo-kulturel yasam, saglik, ekonomi gibi unsurlar gozonune alinmis. 158 ulke icinde Turkiye 127.sirada. Haberi hazirlayan kisiye sunu hatirlatacaktim ama sonra olmadi: Danimarkalilar dunyanin en mutlu insani olabilir fakat dunyada intihar oraninin en fazla oldugu ulkenin de yine Danimarka oldugunu unutmussunuz herhalde. Evet, bu insanlar refah icinde yasiyor, bizi uzen ve kaliteli bir yasama engel olan cogu seyi yasamiyor fakat neden mutlu degiller, iclerinde bir yerde bir eksiklik hissediyor olmalilar ki, bunu asamayip intihara basvuruyorlar.

mutlulukOryantalistlerin-batililarin biz dogululara bakisi malum. Bu anlamda onlar mi daha mutlu biz mi, bu ayri bir konu. Benim gelmek istedigim nokta, insanin icinde maddi kadar bir manevi duygunun da oldugu ve bunun doyurulmasi gerektigi. Bu iki zit kutbu beslemek lazim. En guzeli dengeyi tutturmak. Eger siz sadece maddi anlamda doygunluga ulasmak yeter diyorsaniz, gun gelecek bu maddi refah sizi sikacak ve ruhunuz daralmaya baslayacak. Ve ondan sonra arayisa gireceksiniz. Kimi Queen gibi maddi refahin zirvesine cikacak careyi baska yerde arayacak, kimi uyusturucuda devasini bulmaya calisacak ilh.
Oysa insan, ruhun o kivrandirici sorulari karsisinda icine dogru bir sefere ciksa; ben neyim-kimim, bu hayat ne, nerden geldik nereye gidecegiz, sonum yokluk mu, eger yokluksa bu varlik niye… gibi sorular sorsa, en nihayet basibos olmadigini, bir Yuce Yaratici’nin oldugunu anlayacak ve kendisini gayya kuyularina surukleyen sorularindan kurtulacaktir.
Vesselam…

Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine

  Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine