kozmoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kozmoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2015 Pazartesi

Interstellar (Yıldızlararası) Filminin Bilimsel Arkaplanı

Interstellar (Yıldızlar arası) filmi, 29 Ekim 2014 tarihinde vizyona giren yönetmenliğini Cristopher Nolan‘ın yaptığı son zamanların en güzel bilim-kurgu filmlerinden biri. Başrollerinde Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain ve Michael Caine yer alıyor.

Interstellar-Yıldızlar arası
Interstellar-Yıldızlar Arası

Uzayda yolculuk, teorik fizik ve kozmoloji konularına ilgi duyuyorsanız mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. Film gerek içeriği, gerek görsel yapısı ve gerek de bilimsel altyapısı açısından oldukça ses getirdi. Ben de filmi beğendiğimi söyleyebilirim. Önce filmin tanıtım videosuna bakalım:

Filmin kısaca özeti şöyle:

“Zeka ve beceri kabiliyeti ilerlemiş olan Cooper, büyük mısır tarlalarını ekerek yaşamını sürdürmektedir. Hedefi 2 çocuğuna ileride güzel bir gelecek yaratmaktır. Birlikte yaşadıkları Dede Donald çocuklara bakarak sahip çıkarken, daha 10 yaşında olan Murph inanılmaz bir zekaya sahiptir. İlerleyen kuraklık ve ani iklim değişiklikleri nedeniyle dünyadaki yaşam her geçen gün zorlaşmaktadır. Geçmişte bıraktığı bilim araştırmalarına tekrar geri dönmek isteyen Cooper’un karşısına bir gün beklenmedik bir teklif çıkar. Derken yeni keşfedilmiş bir solucan deliği, tüm insanlık için yeni bir umut olacaktır. Buradan ilerleyip evrende boyut değiştirerek daha önce hiçbir insanın görmediği yerlere ulaşarak yeni yaşam yerleri araştırılmasına karar verilir. Bu bilim insanları, burada geçen 1 saatin dünyadaki 7 yıla denk geldiği bir yerdeyken çok daha hızlı ve cesaretli olmak zorundadırlar..”

Filmin başında kuraklığın ve iklim değişikliklerinin sebep olduğu dram ortaya koyuluyor. Teknoloji gelişmiş fakat artık sadece mısır yetiştirilebiliyor ve dünya gitgide yaşanmaz bir hal alıyor. Tabii haliyle uzayda koloni kurma fikri ortaya çıkıyor (Bu yazıda konuya değinmiştim). Aslında Amerikalılar bu konuya takmış durumda; Mars’a insanlı uzay uçuşları, ilk başta Ay’da koloni kurma vs vs. Bu filmde daha da öteye giderek normalde insan ömrünün yetmeyeceği uzaklıklarda yaşanabilecek gezegen arayışı ortaya çıkıyor. Filmde aşk var, kızından ayrılan bir babanın hazin öyküsü var ve bana göre en acıklısı da, uzay seyahatini gerçekleştirdikten sonra 10 yaşındaki kızının yanına 124 yaşında ama fiziken değişmemiş olarak gelen bir babanın yaşlanmış kızının ölüm anına denk gelmesi diyebilirim.

Filmi daha iyi anlayabilmek için birkaç info grafik eklemek istiyorum:

Interstellar Timeline
Interstellar Timeline

timeline-2

Filmin bilim danışmanı (ve aynı zamanda yapımcılarından olan) Kip Thorne ünlü bir fizikçi. Filmle aynı tarihte piyasa bir kitap çıkardı: The Science Of Interstellar (Yıldızlararası’nın Bilimi). Alfa Bilim dizisinden basıma hazırlanan bu kitapta filmdeki hemen her bir sahne anlatılmış ve açıklanmış. Kip Thorne’un danışmanlığında kurgulanan film baştan sona bilimsel kuramlara dayanıyor. Bu bilimsel kuramların ne olduğuna bakmak isterseniz İTÜ Fizik Mühendisliği’nden Doç.Dr. Kerem Cankoçak’ın kendi blogunda yazdığı yazıya bakmanızı öneririm. Yazıya bu linkten ulaşabilirsiniz.



7 Ocak 2015 Çarşamba

Dünyamızın Evrendeki Yerini Anlatan Çarpıcı 25 Görsel

Hala keşfedilmemiş yerleri bulunan ve bilebildiğimiz kadarıyla yakın uzayda insanoğlunun yaşayabileceği tek gezegen olan Dünyamız…Son yüz yıl içinde kendisini çok kirlettik. Teknoloji ve sanayideki gelişim, nüfusun hızlı artışı, dengesiz şehirleşme vb gibi sebepler ve tabii en önemlisi tabiattaki en vahşi yaratık olan insan, üzerinde yaşayabileceği tek gezegeni kirletmekte kararlı. Hem bu konuda ısrarlı, hem de bir yandan diğer gezegenlerde yaşam şansı var mı diye araştırıyor!! Nasıl bir ironi…

Bu konuyu ayrı bir yazı konusu olarak incelemekte fayda var. Bu yazıda ise sevgili dünyamızın güneş sistemimiz, galaksimiz ve evrenimiz içinde aslında ne kadar da küçük olduğunu görebileceğimiz çarpıcı görsellere bakacağız. Bu muhteşem sonsuzluk içinde iğne kadar yer tutmuyoruz aslında. Belki bu görseller, dünyadan büyük ve şişkin egolarımızın aslında boş olduğunu, uzay denince dünyanın bile hiç sayıldığını, hele hele insanın hiç bir şey etmeyeceğini anlamamıza biraz katkıda bulunabilir.

Bu uzun girizgahtan sonra şaşırtıcı görsellerimize geçebiliriz:

1. İşte Dünyamız, yaşadığımız yer.


2. Ve bunlar da güneş sistemimiz içindeki komşularımız


3. Dünya ve Ay arasındaki mesafe. Uzak değil sanki

4. Dünya ve Ay arasındaki mesafeye güneş sistemindeki tüm gezegenler sığabilir.


5. Yeşil leke gibi görünen yer Jüpiter üzerine konumlandırılmış Kuzey Amerika.


6. Satürn’ün halkalarına sığabilen 6 adet dünya..


7. Satürn halkaları dünya üzerinde olsaydı nasıl görünürdü?


8. Geçtiğimiz aylarda Rosetta‘nın indiği kuyruklu yıldız ile Los Angeles karşılaştırması.


9. Dünyamız ve diğer gezegenlerin Güneş ile karşılaştırması.


10. Ay’dan Dünyamızın Görünümü


11. Mars’dan Dünyamızın Görünümü


12. Satürn Halkalarından Dünyamız


13. 6 Milyar km ötedeki Neptün’den Dünyamızın görünümü


14. Güneş’in yanında dünyamız, ilginç değil mi?


15. Mars yüzeyinden güneşin görünüşü. Harika bir günbatımı!!


16. Dünyamız uzayda plajdaki bir kum tanesi gibi!!


17. Bizim Güneşimize oranla uzayda kat kat büyük güneşler var..


18. Güneş’ten 1 milyar kat daha büyük olan VY Canis Majoris !!

19. Samanyolu galaksimizde işte buradayız!


20. Fakat geceleyin gördüğümüz bu sarı daireden ibaret.


21. Başka galaksilerle karşılaştırıldığında bizim galaksi (Milky Way)nin hali. IC 1011 ile arasındaki mesafe 350 milyon ışık yılı (1 ışık yılı yaklaşık 10 katrilyon km)


22. Biraz daha büyük düşünürsek Hubble Teleskopu’nun çektiği bu fotoğrafta binlerce galaksi, içinde binlerce yıldız ve kendi gezegenleri…


23. Gece gökyüzünde gördüğümüz küçük bir parça. Aslında devasa bir sistem.


24. Bir de Kara delikler var. İşte dünya yörüngesi ve bir kara deliğin boyutu.


25- Bizim Güneş (Solar) Sistemimiz…


Gittikçe uzaklaşıyoruz…

Samanyolu Galaksimiz…


Uzaklaşmaya devam…


Biraz daha…


Neredeyse geldik 🙂


Ve sonunda geldik. Gözlemlenebilen evrenimiz ve içindeki yerimiz…Dev bir kavanozda karınca gibiyiz….

 

Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine

  Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine