Doğubeyazıt’tan Birkaç Kare…
Buralarda da bir hayat var…
Doğu Anadolu, Mevsimler…
Cebit,İstanbul,Trafik…
Gecen Cuma gunu Cebit Eurasia Bilisim Fuarina gittim. 5-10 Eylul tarihleri arasinda idi ve yaklasik 150 bin kisi bu fuari ziyaret etti. Fuar 10 bolumden olusuyordu. Bilisim ve telekomunikasyon ile ilgili oldugum icin cok da yeni seylerle karsilasmadim, zaten bildigim seylerdi. Cep telefonu ureticileri standlarinda henuz piyasaya surulmemis urunleri sergilediler. Basin-yayin ordaydi, canli yayinlar yaptilar. Devlet kurumlari da yerini almis. Kizilay standini gorunce direkt yanlarina gittim, orda kan alimi yapiyorlardi fakat ben kanla ilgilenmedim. Onlara sunu soyledim: 99 depreminden sonra Kizilay’da ortaya cikan skandallardan sonra bir vatandas olarak kuruma olan guvenimi kaybettim ve acikcasi hic de yardim yapmak gelmiyor icimden. Bu imaji duzeltmek icin neler yapiyorsunuz dedim. Karsimdaki yetkili kurumdaki degisimlerden bahsetti,yeni bir yapilanmadan bahsetti. Umarim halkin guvenini kazanirsiniz dedim, en azindan benim.
Yan tarafta Turk Patent Enstitusu standi vardi, orda da ayak ustu sohbet ettik. Turkiye’de en cok patent alan kurumun hangisi oldugunu sordum, Arcelik dediler, demek reklamlari dogruymus. Genelde beyaz esya uzerine patentler var. Bu da aslinda ayri bir yazi konusu, neyse.
Ilgimi ceken diger bir konu Cinlilerin standlariydi. Pc parcalari gibi urunlerini sergilediler. Her alanda geliyorlar yani. Yakinda ucuz arabalari ile de ulkemizde olacaklar.
Fuarda en son yazilim firmalarini oldugu bolume gittim. Diger salonlarin isiltisi orda yoktu, sadece merakli az bir kesim vardi. Standlarda dolasirken gecen gun farkettigim bir urunle ilgili sunum yapiyorlardi. Google Earth programina rakip olacak ve Turklerin hazirladigi cok hos ve ona benzer bir harita programini gecenlerde indirmistim: www.citysurf.com.tr Birkac gun sonra karsimda onlari gorunce sevindim, detaylica konustuk, eksiklik veya olmasi gerekenler gibi birtakim seyler ilettim.
5-6 saat fuari gezdim ama bazi yerleri atladigim oldu, cunku cok buyuk ve genis bir yer. Daha sonra saat 18 gibi yola koyulduk arabayla. Veee Istanbul’un malum trafiginde yerimizi aldik. Yavas yavas ilerledik, Fatih koprusune gelmeden yine beklemeye basladik, 6 seritten 2 seride inmeye calistik. Bu sekilde devam eden sinir bozucu trafikle saat 24 gibi ancak Bolu dagina yemege oturabildik ve Ankara’ya donusumuz 2 gibiydi. Bu mudur yani Istanbul? Su trafik sorunu ne olacak bimiyorum. Insanlarini sinirlerini bitirmis durumda zaten. O trafigi gorunce iyi ki gelmemisim buralara dedim. Insan cileden cikiyor.
Sonuc niyetine fuar gercekten iyiydi, fakat o kadar urunu orda gorunce ‘bunlarin nerdeyse hicbirini biz yapmiyoruz, hepsi disardan geliyor’ demeden edemiyorsunuz…
(2007’den bir yazı. Şimdilerde ise İstiklal Caddesi çok sevimsiz bir hal aldı. Suriyeliler etrafı doldurmuş durumda. Eskisi kadar da batılı turist yok gördüğüm kadarıyla.)
Istanbuldayim. 3 gunluk egitim var. Bugun Istiklal Caddesindeydik. 1 yildan fazla oldu gelmeyeli. Yollar hala yapiliyor, cile devam ediyor yer yer. Agri`nin koylerinden sonra burasi Turkiye`deki zitliklarin bir gostergesi. Zaten dunyanin-hayatin gercegi de bu. Herkes ayni-hersey ayni degil ki. 72 milletten insan var burda. Hafta sonu Trabzon`da iki guzel gun gecirdik kizimla, hasret giderdik. Ankara`ya donunce ev kiralama islemine hiz verecegim. Artik yerlesik duzene gecmem lazim.
Istiklal`de benim icin klasik olan once Sampiyon`da kokorec, ardindan da Saray`da kazandibi yemek zevkimi az once yerine getirdim. Insan benzer seyleri benzer mekanlarda araliklarla yapinca ister istemez eski gunlere donuyor.
Trabzon`da anneanemin mezarini ziyaret ettim, mezar taze oldugu icin biraz cokmustu, uzulduk tabii. En huzunlu yani da ziyaret sonrasi O`nu orda birakip geri donmemiz. Ey Allahim sen nasil bir unutma duygusu vermissin ki, insan en sevdigini kara topragin bagrina birakiyor ve sonra yine normal islerine geri donuyor? Zaten bu duygu olmasa yasanmazdi.
Ulkedeki karisiklar da canimi sikmakta fazlasiyle. 11 Eylul olaylarindan sonra yasanan benzer hadiseleri, olayin sonucunun kime yaradigi seklinde yorumlamaya alistim. Bu olayda da boyle dusunuyorum. Yine birileri bize aba altindan sopa mi gosteriyor acaba?
Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine