Bilim-Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilim-Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mayıs 2014 Salı

Apple Akıllı Ev Platformu

Apple Akıllı Ev Platformu

Sıkı bir Apple kullanıcısı olarak Apple ile ilgili bilgileri takip etmeye çalışıyorum. Apple, her yıl WWDC (Dünya Geliştiriciler Konferansı) düzenliyor ve birçok yeniliği burada tanıtıyor. Financial Times’ın haberine göre bu yıl 2 Haziran tarihinde yapılacak olan konferansta Apple, akıllı ev platformunu açıklamayı düşünüyor.

 

İphone Akıllı Ev Uygulaması

 

Bu platformla İphone,  güvenlik sistemlerini, lambaları ve evdeki diğer akıllı cihazları uzaktan kontrol edecek. Halihazırda Philips Hue Wifi  ile lambaları ve Nest Thermostat ile de sıcaklığı kontrol edebiliyor.

Nest termostat

Apple, sadece İphone’a özel ürünler üretilmesi için firmalara destek veriyor. Burada hacker’ların sızması çok önemli bir konu, Apple ise bunu önemsediğini ve buna göre sertifikalı yazılım ve donanımların üretileceğini söylüyor.

Aslında yaklaşık 10 yıldır akıllı ev konusu gündemde. Bazı şirketler bu yönde çalışmalar yapıyor. Fakat bunun hayatımızı çok kolaylaştıran ve -fiyat anlamında-halka inebilecek düzeyde olduğunu-şimdilik-düşünmüyorum. Panjurları otomatik indirme, lambaların siz girince yanması, klimanın belli bir saatte çalışması güzel şeyler. Bir de her şeyin elektriğe bağımlı olması konusu var ki, o da aslında ayrı bir yazı konusu. Elektrik gidince bırakın teknoloji kullanımını, ısınamıyorsunuz bile.

Bakalım Apple gelecekte bu ürünü ne zaman kullanıcıya sunacak?

26 Mayıs 2014 Pazartesi

E-Book'ların Geleceği Nasıl Olacak?

Birkaç yıldır hayatımızda e-book’lar haylice yer almaya başladı. Akıllı telefon ve tabletlerin artmasıyla e-kitaplara daha kolay ulaşabiliyor ve küçük bir telefonda yüzlerce kitabı okuyabiliyoruz. Benim de birçok kitabı, telefon ve tabletten okuduğum olmuştur. Dijital kitapların orjinal kitap ve gazeteleri yeneceği çok konuşuluyordu ama zaman gösterdi ki, insanlar hala eline kitap-gazete almaktan hoşlanıyor. Ben de bu taraftanım. Hiçbir e-kitap, bir kitapçıda raflar arasında dolaşmanın verdiği hazzı veremiyor. Hele o kitap sayfalarının kokusu (belki ilerde onu da yaparlar).

Ayrıca telefon-tablet ve e-kitap okuyuculardan okuduklarımız, gözlerimizi daha az kırptığımız için gözlerimizin kurumasına ve bir süre sonra bırakmamıza sebep oluyor. Belki de en önemli nedenlerden biri de budur.

Aşağıdaki video, e-kitapların geleceğiyle ilgili çok ilginç şeyler sunuyor. Teknoloji ilerledikçe bu ve daha fazlası olacaktır ama hiçbir zaman kağıdın yenilemeyeceği kanaatindeyim. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

20 Mayıs 2014 Salı

Görünmeyen Dünyanın Gizemleri

Görünmeyen Dünyanın Gizemleri

Bir önceki yazıda Süper Sicim Teorisi‘nden bahsetmiş ve atom altı evrenlere seyahat etmiştik. Bu yazıda ise yüksek hızlı kameralar ve elektron mikroskopu yardımıyla çekilen görüntülerden oluşan muhteşem bir dünyaya girmiş olacağız.

Görünmeyen Dünyanın Gizemleri

Organizmaların nasıl büyüdüğünden gezegenimizin hareketine, vücudumuzun her yanındaki yaratıklardan ömrünü kirpiklerimizde!! geçiren canlılara, DNA sarmalını oluşturan karbon atomlarından belki de ilerde tıkalı damarlarımızı açabilecek mikro canlılara kadar birçok şeyi bu teknolojilerle görebiliyoruz.

Uçakların hareketi

Bilimin geldiği bu nokta, ileriki yıllarda hayal dahi edemeyeceğimiz bir çerçeveye bizi taşıyacak gibi görünüyor. Belki de yakın zamanda bu nano robotlar, kanser hücreleri üzerine giderek onları imha edecek. Yapay organların üretiminden bahsediliyor. Tabii şu da bir gerçek ki, tıp ne kadar ilerlese de yeni hastalıklar ortaya çıkacak. İnsanoğlunun uzun yaşam/ölümsüzlük peşinde koşması aslında çok eskilere dayanmakla beraber ne kadar uğraşsak da bu ölümlü bedenle yeryüzünde fazla kalamayacağız:)




Şimdi Louie Schwartzberg‘in güzel görüntülerle bezeli TED Konuşması:

 

18 Nisan 2014 Cuma

iPhone ve iPad Model Numaraları ve Anlamları

iphone-model-numaralari-03
IOS dünyasında olanlar birçok konudan haberdar fakat model numaraları pek akılda kalıcı değil. Bu model numaralarının anlamları da önemli.Örneğin Türkiye’deki iphone 5S’ler ve ipad’ler, LTE teknolojisine açık değil. Bu ve benzeri bilgilere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

2 Şubat 2009 Pazartesi

(www.suatsaygin.net) ve bir-iki söz

(www.suatsaygin.net) ve bir-iki söz

Bugün alan adı satın aldım. Artık adresim http://www.suatsaygin.net/ . Blogu bu adrese yönlendirdim, değişen pek birşey yok aslında, kendimi şımarttım biraz:)

Telefonumu iphone’la değiştirdim. Önceleri endişeyle bakıyordum, bluetooth’la dosya bile gönderemiyorsun diye. İphone’la nete girince ve dokunmatik ekranını görünce bayıldım diyebilirim. Tüm eksiklikleri program yükleyerek bertaraf edebiliyorum. 2mp kamerası az gibi gelse de çok iyi fotoğraflar çekiyor. N95’imi bırakmak zorunda kaldım, Blackberry zaten beni çok fethedememişti, sadece şirket maillerine bakıyorum, bu da yetiyor. İphone’la ilgili birçok site var, detaylı bilgiler ordan edinebilir. http://www.ingilizanahtari.com/ başarılı bir site.

Geçenlerde iyi bir kampanya ile laptop da aldım. HP Pavillion dv-5 1021-et, 4gb ram-512 paylaşımsız ekran kartı,P8400 2.27ghz işlemci. Bu konfigürasyon bimeks’te 1872 tl’ye idi. Kampanya hala devam ediyorsa bakabilirsiniz, kaçırmayın derim. Diğer sitelerde-mağazalarda 2500 tl fiyatı var. Kendimi epey şımartmışım bu aralar:)))

Trigliseritimle aramız pek iyi değil bu aralar. Ramazanda kan tahlili yaptırmıştım, 315 falan çıkmıştı, ilaç kullandım fakat bitiminde tekrar tahlil yaptırmadım. Geçen ayki kan tahlilimde trigliserit oranı 450’ye çıktı. Bu çok yüksek bir oran, normali 200. Yine doktoru ihmal ettim. Geçen hafta, daha önce kullandığım, Lyphantyl 200 ilacını kullanmaya başladım, beni resmen yere serdi. Yorgunluk, uyku hali, akşam 9-10 gibi uyumalar…İlacı bıraktım, normale döndüm. Trigliserit problemi olanlar, ilacın bırakılmasıyla oranın yükseldiğini söylüyor. Bunu biliyorum fakat bir türlü düzenli bir ilaç kullanımına başlayamadım. Bunda tembelliğimin de etkisi var.
15 gün önce kızımda geniz eti problemini farkettik. Anaokuluna gidene kadar hiçbirşeyi yoktu, fakat okula başlayınca nerdeyse her hafta doktor yolundayız. Bunu biraz da normal karşılıyorum,zira diğer çocuklardan mikrop kapması normal. Son doktor ziyaretimizde geniz etinin olduğunu, bademciklerinin şiştiğini, hatta kulaklarında su olduğunu duyma yetisinde azalma olduğunu ve ameliyat olması gerektiğini öğrendik. Ben onla beraber değildim, doğudaydım.Haberi alınca çok üzüldüm. Çünkü kızım 1 yaşındayken ameliyat olmuştu. Yine mi olacak dedin kendime. Geçen hafta başka bir doktora götürdüm. Muayene sonucunda bunun alerjik bir reaksiyon olabileceği söylendi. Şimdi alerji şuruplarını alıyor. Bu cuma kontrole gideceğiz, işitme testi tekrarlanacak, inşallah ameliyata gerek kalmaz.
Yarın sabah İstanbul’a gidiyorum, iki gün kalacağım 3g eğitimi için. Haziran ayında 3g servise verildiğinde mobil internet kavramı daha çok yerleşecek hayatımıza. Görüntülü konuşmaya insanlar msn sayesinde aşina fakat evimizde kullandığımız adsl hızlarına cepten ulaşmak bir harika olacak.
Yazılarımızı ayda bire düşürdük, maşallah. Facebook ve maillere cepten ulaşmak hoş ve kolay oluyor güncelemeler için. Bu blogger’ın mobil kullanımı pek kullanıcı dostu değil,bunu biraz daha kolaylaştırsalar benim için daha iyi olacak. İphone için blog writer isimli bir program buldum fakat blogger’ı desteklemiyor.
Bu aralar elime falih Rıfkı Atay’ın Çankaya isimli eserini aldım. Atatürk’ün hayatını detaylı şekilde öğrenmek istiyorum. Kulaktan dolma bilgiler, okullarda öğrendiğimiz resmi tarih bilgileri beni kesmiyor açıkçası.
Başbakanın Davos’taki tavrı benim çok hoşuma gitti bunu da söyleyeyim. Bizim gibi müthiş bir tarih ve devlet birikimine sahip bir milletin temsilcilerinin emperyalistler karşısındaki sönük tavrı beni çok üzüyordu. İran Cumuhrbaşkanı Ahmedinejad Amerkiya kafa tutarken hoşuma gidiyordu, neden biz böyle davranmıyor diye düşünüyordum. Bu düşüncelerimi birçok arkadaşımın da paylaştığını biliyorum. Davos’ta moderatör normal davransaydı bu olmayacaktı aslında ama Başbakan iyi yaptı O’na. Bu tavrın insanımız üzerindeki etkisini sosyologların iyi incelemesi lazım. Demek ki bu millet, başında kendilerini sürükleyecek bir lider olursa çok işler yapacaktır. Durum böyleyken her ülkeyle çekişmek de doğru değil elbette ama geçmişte ecdadımızın-Atatürk’üün yabancı devlet adamlarının tuhaf istekleri karşısında takındıkları tavır bize örnek olmalı.

Haşmet Babaoğlu’nun yazılarını takip ediyorum zevkle. Özellikle Pazar Notları benim için çok hoş oluyor. Geçen gün bir yazısı vardı, bizlere çocuklarımızın iyi birer insan olması yetmiyor mu diye soruyordu. İlk bakışta hepimiz buna evet diyoruz fakat ardından bu yetmez deyip hayatta sıkıntı çekmesin diye iyi okullar okuyup iyi yerlere gelsin istiyoruz. Aslında bu modern zamanlarda ikisini de istemek hakkımız gibi geliyor bana. İyi bir insan olup beş parasız pulsuz kalmak, başkalarına da yük olmak demek. İkisi de olmalı bence…Tabii en önemli iyi ve başkalarına faydalı bir insan olması.
Trabzonsporun başarılı göğsümü kabartıyor. Fanatik bir taraftar değilim fakat en azından yıllardır takımımı bırakmadım. Bu sene başındaki transferlerden sonra bu yıl ben de pek birşey beklemiyordum ama takım hiç olmazsa Avrupa kupalarına kalır diye düşünüyorum, hayırlısı inşallah.
Iphone’la ilgili çok hoş programlar bulursam burada paylaşacağım…

13 Eylül 2006 Çarşamba

Cebit,İstanbul,Trafik...

Cebit,İstanbul,Trafik…
Gecen Cuma gunu Cebit Eurasia Bilisim Fuarina gittim. 5-10 Eylul tarihleri arasinda idi ve yaklasik 150 bin kisi bu fuari ziyaret etti. Fuar 10 bolumden olusuyordu. Bilisim ve telekomunikasyon ile ilgili oldugum icin cok da yeni seylerle karsilasmadim, zaten bildigim seylerdi. Cep telefonu ureticileri standlarinda henuz piyasaya surulmemis urunleri sergilediler. Basin-yayin ordaydi, canli yayinlar yaptilar. Devlet kurumlari da yerini almis. Kizilay standini gorunce direkt yanlarina gittim, orda kan alimi yapiyorlardi fakat ben kanla ilgilenmedim. Onlara sunu soyledim: 99 depreminden sonra Kizilay’da ortaya cikan skandallardan sonra bir vatandas olarak kuruma olan guvenimi kaybettim ve acikcasi hic de yardim yapmak gelmiyor icimden. Bu imaji duzeltmek icin neler yapiyorsunuz dedim. Karsimdaki yetkili kurumdaki degisimlerden bahsetti,yeni bir yapilanmadan bahsetti. Umarim halkin guvenini kazanirsiniz dedim, en azindan benim.

Cebit Fuarı

Yan tarafta Turk Patent Enstitusu standi vardi, orda da ayak ustu sohbet ettik. Turkiye’de en cok patent alan kurumun hangisi oldugunu sordum, Arcelik dediler, demek reklamlari dogruymus. Genelde beyaz esya uzerine patentler var. Bu da aslinda ayri bir yazi konusu, neyse.
Ilgimi ceken diger bir konu Cinlilerin standlariydi. Pc parcalari gibi urunlerini sergilediler. Her alanda geliyorlar yani. Yakinda ucuz arabalari ile de ulkemizde olacaklar.
Fuarda en son yazilim firmalarini oldugu bolume gittim. Diger salonlarin isiltisi orda yoktu, sadece merakli az bir kesim vardi. Standlarda dolasirken gecen gun farkettigim bir urunle ilgili sunum yapiyorlardi. Google Earth programina rakip olacak ve Turklerin hazirladigi cok hos ve ona benzer bir harita programini gecenlerde indirmistim: www.citysurf.com.tr Birkac gun sonra karsimda onlari gorunce sevindim, detaylica konustuk, eksiklik veya olmasi gerekenler gibi birtakim seyler ilettim.
5-6 saat fuari gezdim ama bazi yerleri atladigim oldu, cunku cok buyuk ve genis bir yer. Daha sonra saat 18 gibi yola koyulduk arabayla. Veee Istanbul’un malum trafiginde yerimizi aldik. Yavas yavas ilerledik, Fatih koprusune gelmeden yine beklemeye basladik, 6 seritten 2 seride inmeye calistik. Bu sekilde devam eden sinir bozucu trafikle saat 24 gibi ancak Bolu dagina yemege oturabildik ve Ankara’ya donusumuz 2 gibiydi. Bu mudur yani Istanbul? Su trafik sorunu ne olacak bimiyorum. Insanlarini sinirlerini bitirmis durumda zaten. O trafigi gorunce iyi ki gelmemisim buralara dedim. Insan cileden cikiyor.
Sonuc niyetine fuar gercekten iyiydi, fakat o kadar urunu orda gorunce ‘bunlarin nerdeyse hicbirini biz yapmiyoruz, hepsi disardan geliyor’ demeden edemiyorsunuz…

Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine

  Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine