Mobil Yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mobil Yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2015 Çarşamba

Çocuklar Minecraft Programlama Kodunu Öğrenebilecek

Dünyaca ünlü Minecraft oyununun basit yazılım kodlarını çocuklarınızın öğrenmesini ister misiniz?

Minecraft Oyunu
Minecraft Oyunu

Microsoft ve Code.Org işbirliği ile başlatılan eğitimler sayesinde basit bir arayüzde bu gerçekleşebiliyor. Okul öncesi çocukların yanında öğrenciler ve öğretmenler için de farklı kategoriler bulunuyor. Bu sayede bilgisayar bilimlerinin çocuklara sevdirilmesi ve öğretilmesi amaçlanıyor.

Özellikle Minecraft oyunu ilginç. Araba yarışları dışında oyunlarla pek aram yok, Minecraft’ı da çok bilmezdim fakat 7 yaşındaki oğlum yaklaşık 6 aydır Minecraft’a sarmış durumda. Youtube’da ilgili videoları izliyor, bilgisayarda oynuyor, arkadaşlarıyla bunu konuşuyor vs. Tabii ister istemez ben de O’nun sayesinde oyundan haberdar oldum. Pek beğendiğimi söyleyemem ama dünyada en çok oynanan oyunlar arasında. Bu yazılım sayfasını görünce madem oğlum oyuna bu kadar meraklı, bununla beraber kod yazımını da görsün istedim. Geçtiğimiz aylarda da Microsoft firması bu oyunu satın aldı. Hatta Microsoft’un sanal gerçeklik gözlüğü Hololens ile Minecraft demosu oldukça ilginç gözüküyor:

https://youtu.be/2NdUv-yLae8

Daha önce bu sayfalarda Scratch isimli programdan bahsetmiştim. İpad’e de yüklenebilecek bu programla okul öncesi çocukların bilgisayar kodlarını öğrenmesi amaçlanıyor. Benzer şekilde Code.Org’u görünce tanıtmak istedim. Zira yaşadığımız evreye “bilgi ve teknoloji çağı” deniyor. Sonsuza kadar teknoloji satın alan ve kullanan bir ülke olmak istemiyorsak bu yolda bizim de bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bunun yollarından biri de çocuklarımıza teknolojiyi sevdirmek ve tüketen değil üretenler arasında yer almalarını sağlamak. Hepimizin elinde akıllı telefonlar var, çocuklarımızın da!! Orada başkalarının hazırladığı popüler uygulamaları kullanmanın yanında bizden çıkmış uygulamalar da olsa fena olmaz mı? Burada bahsettiğim basit uygulamalar değil. Bir Facebook, bir Youtube vs. neden bizden çıkmıyor? Geçenlerde, çok popüler bir oyun olan Candy Crash‘ı üreten firmanın 5.9 Milyar dolara satın alındığı haberleri vardı. Ülke olarak kalkınmak ve ekonomik anlamda yükselmek istiyorsak yüksek teknolojili ürünlere eğilmemiz lazım. Geçen yıla ait yüksek teknolojili ürün ihracat rakamlarımıza bakarsak ne kadar geride olduğumuz ortaya çıkar zaten(ilgili yazı burada). Bu yüzden yazıya konu olan bilgisayar bilimlerinin çocuklara öğretilmesini önemli buluyorum. Code.Org girişimini Obama‘nın da desteklediğini ve sitede 1 saatlik kurs aldığını söylersem diğer ülkelerin bu konuya ne kadar önem verdiğini görebilmiş oluruz. Anlatmak istediklerim Obama’nın sözlerinde yatıyor, o yüzden bu kısa videoyu ekliyorum:

Code.org ile Minecraft Programlama

Minecraft kod yazımı oldukça basit hazırlanmış. Siteye girdiğinizde dil seçeneklerinden Türkçe’yi seçip ilerleyebilirsiniz. Daha sonra bir puzzle mantığıyla basitten zora doğru sürükle-bırak şeklinde adım adım gidebilirsiniz ve bu yaptıklarınızın kodlarını görebilirsiniz.

Minecraft kod yazımı 1. adım
Minecraft kod yazımı 1. adım

Çok fazla detaya burada girmiyorum, siteye girince sizi yönlendiriyor. Sitede Minecraft dışında Flappy, Star Wars gibi değişik oyunlar da var. Sadece çocuklar değil kod yazımını merak eden yetişkinler de bakabilir.

Siteye gitmek için :  Code.Org

4 Haziran 2015 Perşembe

Microsoft'tan 20 Dolarlık Akılsız Telefon: Nokia 105

Microsoft’tan 20 Dolarlık Akılsız Telefon: Nokia 105

Microsoft firması, daha önce 2013 yılında piyasaya sürdüğü Nokia 105 isimli giriş seviyesi telefonu tekrar piyasaya sürecekmiş. 20 Dolarlık fiyatı ve bugüne göre alıştığımız akıllı telefon özelliklerinden çok uzak olan telefon sadece konuşmak isteyen bir kitleyi hedefliyor.

Microsoft Nokia 105 Telefon
Microsoft Nokia 105 Telefon

Telefonun özellikleri diğer akıllı telefonlar gibi saymakla bitmez değil !! Kısaca şöyle;

  • Sadece 2G teknolojisini destekliyor.
  • 1.4 inç 64k renkli ekranı var.
  • 35 gün bekleme süresi ve 15 saat konuşma !!
  • Telefon rehberine 2000 kişi kaydedebiliyor.
  • Çift sim kart destekli model
  • Fener özelliği
  • Micro USB giriş
  • İçinde 2 adet oyun var.

Tanıtım videosu şöyle:

https://www.youtube.com/watch?v=gI2LNeGBe00

Görüldüğü üzere basit, sade ve tam anlamıyla yalnız konuşma için tasarlanmış bir telefon. Bu haliyle teknolojiyle arası iyi olmayanları, yaşlı kesimi, askerlik yapanları hedefliyor diyebiliriz. Bir de 20 dolarlık ucuz fiyatı cazip tabii. Haziran ayı içinde bir çok ülkede satışa çıkacak. İnşallah Türkiye’de de satışa çıkar. Buradaki fiyatı vergilerle 100 TL’yi geçmez sanırım. Akıllı telefon kullanmaya alışmış insanımız belki bu akılsız telefona burun kıvırabilir. Fakat bataryası bir gün bile dayanmayan telefonların yanında yedek telefon olarak bazen hayat kurtarıcı rolü üstlenebilir. Ne de olsa fiyatı çok uygun…

16 Mart 2015 Pazartesi

Akıllı Telefonları Anahtara Dönüştüren Jani

Elinizi cebinize atmadan telefonunuz yardımıyla kapınızın veya garajınızın otomatik açılmasını ister miydiniz?

Jani ismi verilen akıllı anahtar giriş sistemiyle bu gerçekleşebiliyor.

Jani, akıllı anahtar sistemi
Jani, akıllı anahtar sistemi

Akıllı telefonları anahtara dönüştüren bu sistem, apartman kapılarından otomatik bariyerlere, garaj kapılarından turnike sistemlerine kadar geniş bir yelpazede kullanılabiliyor. Teknolojisi ise basit: Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlara yüklenebilen uygulama, kapılara takılan Jani cihazıyla bluetooth yardımıyla haberleşiyor.

İnsanları anahtar, kumanda ve giriş kartlarından kurtarmayı hedefleyen Jani, basit kurulumu ile hayatı kolaylaştıran bir uygulama gibi görünüyor. Bu açıdan hoşuma gitti. Hoşuma giden bir diğer yanı da bu sistemin Türk girişimciler tarafından bulunması.

Indiegogo isimli bir platform var. Bu platformda çeşitli kategoriler altında size ait yeni girişimler için kampanya başlatabiliyor ve insanlardan bu girişime kaynak sağlayabiliyorsunuz. Belirlediğiniz belli bir fiyata kadar kaynak sağlarsanız ürününüzü hayata geçirebiliyorsunuz.

Jani de Indiegogo’da yer alıyor ve bu ürün için kaynak bekliyor. Konulan hedef kaynak 40.000$. Eğer girişimi beğenirseniz siz de kaynak aktarımı yapabilirsiniz.

Jani Özellikleri ve Güvenlik Konusu

Jani akıllı giriş sistemini, kapı-garaj gibi yerlere kolayca monte edebiliyoruz. Sonrasında ise yapılacak şey, akıllı telefonumuza ilgili uygulamayı yüklemek. Sistem bluetooth ile çalışıyor. Jani, kullanıcıya uygulama üzerinden sistemi açıp kapama, misafirlerle anahtar paylaşımı ve hatırlatmalar yapabiliyor.

Jani çalışma yapısı
Jani çalışma yapısı

Proje hoşuma gitmekle birlikte güvenlik problemi konusunda biraz daha iyileştirmeler yapılabilir diye düşünüyorum. Güvenlik açısından yapılabilecekler iki şeyle sınırlanmış: Otomatik girişin kapatılması ve kapı-telefon arasındaki mesafenin kısıtlanması.

 

Jani Güvenlik Ayarları
Jani Güvenlik Ayarları

Sistemle bluetooth üzerinden haberleşen telefon hacklenirse isteyen kişi kapınızı, garajınızı vs açabilir. Bu açıdan sistemin güvenliğinin biraz daha artırılması şart görünüyor.

Bu ve benzeri açıdan geliştirmeye açık olan Jani akıllı anahtar sistemini, insan hayatını kolaylaştıran güzel bir fikir, güzel bir girişim olarak görüyor ve destekliyorum.

Jani için Indiegogo kampanyasına buradan ulaşabilirsiniz. Eğer sizin de yeni girişimleriniz var ve kaynak bulmayı isterseniz Indiegogo‘dan faydalanabilirsiniz.

10 Mart 2015 Salı

Apple Watch Hayatımıza Nasıl Bir Yenilik Getirebilir?

Giyilebilir Teknolojiler konusunda bize en yakın olanı sanırım akıllı saatler olacak. Bu konuda bir çok farklı ürün üzerinde çalışılıyor. Daha önce hoşuma giden ilginç ürünleri bu sayfalara konuk etmiştim. Fakat bunlar arasında akıllı saatler ön plana çıkarak hayatımızda daha çok yer alacak gibi görünüyor.

Apple Watch
Apple Watch

Apple, merakla beklenen son tanıtımıyla yeni Macbook ve Apple Watch ürünlerini tanıttı. Bu tanıtımda öne çıkan tabii ki, Apple Watch idi. Üç farklı versiyonla satışa çıkacak olan ürün, Apple’ın deyimiyle “Şimdiye kadarki en kişisel teknolojimiz“.

Önce kısa bir Apple Watch tanıtım filmi:

https://www.youtube.com/watch?v=1Ql0Z8Il73s

24 Nisan tarihinde satışa sunulacak ürün, her zaman olduğu gibi ilk etapta ülkemize gelemeyecek maalesef. Ürünle birlikte IOS 8.2 işletim sistemi versiyonu da kullanıcılara sunuldu. Ürünü kullanabilmek için IOS 8.2 kurulu İphone 5 ve üstü cihazımızın olması gerekiyor.

Apple Watch, bluetooth ve wifi üzerinden telefonla haberleşiyor. Saatin içinde nabız sensörü, GPS ve ivme ölçer var. Bu sayede günlük fiziksel aktivitelerin ölçülmesi sağlanıyor. Bisiklet sürmek gibi aktivitelerde de GPS’den faydalanıyor. 18 saate kadar dayandığı söylenen pili günlük kullanım için uygun gibi görünüyor ama denemek lazım tabii…

Apple Watch Üç Farklı Versiyonu
Apple Watch Üç Farklı Versiyon

Üç farklı versiyonla piyasaya sürülecek cihazın fiyatları Sport ile 349 $’dan başlıyor ve Edition modelinde 10.000 $’a kadar çıkıyor. Edition modeli 18 Karat altın, bu yüzden fiyatı bu kadar pahalı.

Ürünle ilgili daha detaylı bilgilere Apple’ın kendi sitesinden ulaşabilirsiniz. Şimdi cihazın özelliklerine bakarak hayatımıza nasıl bir yenilik getirebileceğine değinelim.

Apple Watch Nasıl Bir Yenilik Getirebilir?

Akıllı saatler konusunda Apple Watch ilk değil. Daha önce Samsung’un ürettiği Gear serisi var. Ve tabii başka markalar da. Kendi açımdan İphone ve İpad kullanan biri olarak Apple Watch’e gereksinim duyar mıyım bilmiyorum. Bunu, Apple Watch ile gelen özellikler açısından değerlendirmekte fayda var. Bu özelliklere bakarak hayatıma nasıl bir yenilik getirebilir diye düşünebilirim.

Apple Watch Özellikleri

Bu irdelemeyi, Apple’ın ürünle ilgili öne çıkardığı özelliklerden hareketle yapacağım.

Zaman Yönetimi

Takvim ve kişilere bağlı olarak çalışan cihaz, zamanımızı çok daha iyi yönetebileceğimizi vurguluyor. Kişisel imaj açısından saat takmanın önemini bilsem de, kolumda yaptığı ağırlık ve zamanı öğrenme ihtiyacımı telefondan giderebildiğim için 4-5 yıldır saat kullanmıyorum. Apple Watch, bu anlamda bana bir şey katmayacak. Randevularımı telefondan takip edebiliyorum.

İletişim Yeni Yolları

Bu saat mail, mesaj ve telefon görüşmelerimiz için çok daha kolay ve verimli bir iletişim yolu olduğunu iddia ediyor. Aynı şeyleri telefondan çok daha rahat yapabilirken 38 veya 42 mm. boyutundaki bir cihazda mail okumak, mesajlara cevap vermek çok da kolay olacağa benzemiyor.

Sağlık ve Fitness

Aslında bu ürünün en önemli özelliği, fiziksel aktivitelerle ilgili verileri toplayıp bize sunması diyebiliriz. Yukarıda da bahsettiğim gibi nabız ölçeriyle nabzımızı ölçecek, adımlarımızı sayacak vs. IOS 8.0’ın en öne çıkan özelliği sağlık uygulamasıydı fakat şu an kadar kullandığımı söyleyemem. Sağlıkla ilgili tüm kişisel verilerimi buraya gireceğim bir uygulama, bana pek kullanılır gelmedi. Verilerimin nereye gittiği de cabası!! O yüzden Apple Watch’un bu özelliği de beni pek cazip etmedi diyebilirim.

Yukarıda saydığım bu özelliklere sahip bir akıllı saat, hali hazırda kullanmakta olduğum telefonun yerini alamaz diye düşünüyorum. Zaten bunları telefonda yapabiliyorum. Bir de neden saat kullanayım ki? Telefonun bataryası günü tamamlamaya yetmezken bluetooth ve GPS açık bir halde kullanacağım saat, telefonun bataryasını daha da çabuk bitirecektir.

Tüm bunlar bir yana, fiyatı da ucuz değil. Alabileceğiniz bir ürün 1000 TL’den başlıyor. Belki ileride yeni versiyonları çıkar, fiyatı biraz daha ucuzlarsa kullanılabilir.

Giyilebilir teknolojilerle ilgili daha önce yazdığım yazılar da ilginizi çekebilir. Benim favorim özellikle Akıllı Bileklik.

Akıllı Bileklik Cicret

Altıncı His Teknolojisi

Intel Giyilebilir Teknoloji Yarışması

29 Ocak 2015 Perşembe

Kolumuzu Ekrana Çevirebilen Akıllı Bileklik Cicret

Son birkaç yıldır giyilebilir teknoloji ürünleriyle ilgili çalışmaların öne çıktığını görebiliyoruz. Büyük teknoloji şirketleri bu yönde çalışmalarını sürdürüyor. İlk aklımıza gelebilecek ürün Google Glass. Amerika’da ilk piyasaya sürüldüğünde epey gündemi meşgul etmişti fakat geçenlerde gelen bir haber, Google’ın bu ürünü durduğunu söylüyordu. Bunun yanında diğer firmaların da ürünleri var. Intel, geçen yılın sonlarında “Giyilebilir Teknoloji Yarışması” düzenlemişti. Finale kalan projeleri bu yazımda irdelemiştim, gerçekten güzel ürünler var. Kazanan ise son zamanlarda sıkça görmeye başladığımız “Uçan Kamera” oldu. 6. His Teknolojisi yazımda da giyilebilir teknoloji ürünlerinden bahsetmiştim.

Cicret Akıllı Bileklik
Cicret Akıllı Bileklik

Bu yazıda tanıtacağım Cicret Akıllı Bileklik de giyilebilir teknoloji ürünlerinden biri. İlgimi çekmesi ve yazıya konu olması, şu aralar gündemde olan akıllı saatler yerine böyle bir bilekliğin olabileceğini düşünüyor olmam idi. Bu yönde araştırma yaparken Cicret karşıma çıktı. Cicret, Fransız girişimcilerin bir ürünü. Mantığı basit aslında: bilekliğin içinde mini bir projektör var, bu projektörle cildimiz üzerinde görüntü oluşturulurken sekiz uzun menzilli sensörle her dokunuş, tıklama ve kaydırma algılanabiliyor. Şimdilik cihazda wifi-bluetooth var, USB port ve ivme ölçer de içeriyor. İphone’la senkronize çalışabileceği gibi simkart eklenerek direkt telefon gibi çalışması da düşünülüyor. Proje sorumluları cihazı piyasaya sürebilmek için kendi web sitelerinden yardım talebinde bulunuyor. Şu ana kadar 6.000 kişi destek olmuş.

Tanıtım videosunda görüleceği üzere kolumuzun bir hareketiyle bileklik kolayca açılabiliyor. 10 farklı renk seçeneğiyle piyasaya sürülecek Cicret’in 16 ve 32 GB’lık iki farklı versiyonu olacak. Başlangıç fiyatı 379 dolar düşünülüyor. Kanımca bu cihaz, gelecekte telefonların yerini alabilir. Siz ne düşünüyorsunuz?

Projenin ana sayfasına bu adresten ulaşabilirsiniz.

6 Kasım 2014 Perşembe

Mobil Kaza Tespit Tutanağı Uygulaması

Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi(SBM) tarafından kullanıma sunulan Mobil Kaza Tespit Tutanağı Uygulaması ile trafik kazası sonrası doldurulan tespit tutanağı formu, artık akıllı telefonlar sayesinde kolayca hazırlanabilecek.

kazatespit

Bu uygulama dünyada ilk kez Türkiye’de olması sebebiyle de öne çıkıyor. Bence çok akıllıca bir hareket. Bugüne kadar kaza sonrası kağıt kalemle doldurulan form, bir akıllı telefonla doldurulup ilgili yere online gönderilebilecek. Bu sayede trafiğin aksama süresi de azalacaktır, zira ilk bilgileri-fotoğrafları çektikten sonra geri kalanları yol kenarında halledebilirsiniz.

Uygulama hem IOS hem de Android işletim sistemine sahip telefonlara yüklenebiliyor. Uygulamanın nasıl kullanacağını burada uzun uzun yazmaktansa videosuna bakmak yeterli olur sanırım:

Poliçe bilgilerini girmek için önceden bir profil oluşturup kaydedebilirsiniz. Başka bir yöntem, plaka ve ruhsat sahibinin kimlik bilgisiyle sorgulama. Bir diğer yöntem de poliçede bulunan kare kodu okutmak.

Mobil Kaza Tespit Uygulaması
Mobil Kaza Tespit Uygulaması

En son olarak kaza ile ilgili bilgileri girdikten sonra bir tıklamayla sigorta şirketinize gönderebiliyorsunuz.

Uygulamayı aşağıdaki ikonlara tıklayarak akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz.

Available-AppStore

 

 

android market_mobil

 

 

Hepimize kazasız günler…

24 Ekim 2014 Cuma

Microsoft'un Tarihe Gömdüğü Nokia ve Cep Telefonlarının Gelişimi

Microsoft yönetimi, aldığı kararla üretilecek yeni telefon modellerinde Nokia marka isminin kullanılmayacağını söylemiş.

nokia

Nokia Lumia serisinin yeni telefonları artık Microsoft Lumia ismiyle piyasaya sürülecek.

Microsoft, Nisan ayında Nokia’nın cep telefonu operasyonlarını 7,2 milyar dolara satın almıştı.

Şirketten yapılan açıklamada, telefonların adının tüm dünyada aynı anda değiştirileceği ifade edildi.

nokia-eskiler

Cep telefonu 1994 yılında hayatımıza girdiğinde Nokia, Philips,Panasonic gibi cihazlar vardı. Nokia’nın Türkiye pazarı %60’lar civarındaydı. Çoğumuz Nokia kullandık,  6310i modelini alınca çok mutlu olduğumu hatırlıyorum (2001’de sanırım). Tabii o zamanlar ne EDGE, ne de 3G teknolojisi vardı. GPRS ile bankacılık işlemlerini yapabiliyorduk 🙂

2007 yılında Nokia N95 çıktığında 1400 TL‘ye aldığımı hatırlıyorum. Hatta bu telefonda Google Earth KML dosyalarını nasıl görebileceğimizle ilgili bir yazı da yazmıştım.

2007 yılında İphone 2G modeli çıktığında Nokia, bu devranın böyle sürüp gideceğini düşünüyordu herhalde. Ama öyle olmadı. Özellikle Apple, İphone 3G modeliyle dokunmatik ekranı kullanıma sununca neredeyse teknolojik bir devrim sözkonusu oldu. 2008 yılında İphone 3G’ye geçerken Apple Store gibi bir uygulama havuzunun işe yaramayacağını düşünmüştüm. Ama hiç de öyle olmadı. Apple aldı yürüdü. Bu yarışta hepimizin bildiği üzere Nokia sınıfta kaldı, Samsung ise akıllı davranmasının semeresini şu an görmekte. Burada Nokia’nın Symbian işletim sistemini geliştirememesinin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Belki o zaman Android kullanmaya başlasaydı bugünkü hale gelmezdi.

4 Dakikada Cep Telefonlarının Gelişimi

Son olarak 20.yüzyılın ilk zamanlarından bugüne sabit ve cep telefonlarının gelişimini gösteren bu videoyu izleyelim. Nereden nereye geldik, teknolojinin baş döndürücü hızına yetişmek mümkün değil. Yıllara göre Nokia’nın ürettiği telefonları görmek, sizi maziye götürecektir eminim 🙂

19 Ekim 2014 Pazar

Yeni İPad Air 2, Nexus 9 ve Samsung Note 10.1 Karşılaştırması

Eylül ayında İphone 6 ve İphone 6 Plus‘ı piyasaya süren Apple, 16 Ekim tarihinde İpad Air 2, İpad Mini 3 ve 5K çözünürlüklü yeni İMac ve İMac Mini cihazlarının tanıtımını yaptı. Görebildiğim kadarıyla İMac’in 5K çözünürlüğü dışında aslında çok da fazla bir değişiklik yapılmamış, klasik Apple taktiği!!

ipad air 2

Tanıtımı yapılan cihazların özelliklerine apple.com.tr adresinden bakabilirsiniz. Bu yazıda ise bu cihazlarla piyasadaki diğer tabletlerin farkını ve karşılaştırmasını yapmak istiyorum. Şu an İpad 4 kullanıyorum, halimden memnunum, Air 2 almam için yeterli sebep var mı acaba? Veya Android işletim sistemine sahip Nexus 9 ve Samsung Galaxy Note 10.1 nasıl?

samsung_galaxy_note_10_1 ipad-air-2-vs-nexus-9

 

Hangi tableti almalıyım sorusuna cevabı birlikte görelim:

İPad Air 2 / İPad Air / İPad 4 Karşılaştırması

ipadair2-air-ipad4-bencmarking

Bu karşılaştırmaya bakarsak aslında çok bir farkının olmadığını görebiliriz. İPad 4’e göre artıları şöyle sıralayabiliriz:

  • 2GB RAM
  • 444 gr ağırlık (tanıtımda “dünyanın en ince tableti” olduğu söyleniyordu-6.1 mm incelik)
  • Parmak izi sensörü
  • 64 bit – A8X işlemci ve M8 yardımcı hareket işlemcisi. (Diğerlerinde A7X-M7 işlemci var).
  • İSight kamera: 8 MP (Diğerlerinde 5 MP)

Görüldüğü üzere, aslında işlemci hızı ve RAM dışında fazla bir değişiklik yok. Touch ID denilen parmak izi sensörü de cabası. Demek oluyor ki, elimdeki İPad 4’ü biraz daha kullanabilirim. Yeni İPad sahibi olacaklar için Air 2 tabii ki tercih sebebidir.

İPad Air 2 / Nexus 9 / Samsung Note 10.1 Karşılaştırması

ipadair2-nexus9-samsungnote-benchmarking

Aslında burada öne çıkan IOS işletim sistemi mi, yoksa Android işletim sistemi mi? Daha önce İPhone 6/ İphone 6 Plus/HTC One M8 / Samsung Galaxy S karşılaştırması yazımda değindiğim üzere işletim sistemi kullanıcının kendisine kalan bir konudur. Tabletinizdeki dosyalara erişmekten tutun bazı uygulamalara bedava sahip olmaya kadar esneklik anlamında rahat olmak isterseniz tabii ki, Android işletim sistemi tercihiniz olmalı. Karşılaştırmada Samsung’un 3GB RAM’i fazla görünebilir fakat hiç uygulama açmasanız da bu RAM’in yarısının arka planda çalışan işletim sistemi tarafından harcandığını göreceksiniz. IOS’da ise böyle birşey yok. Stabil bir işletim sistemi, RAM’i de dengeli kullanıyor. Apple ürünlerinin tasarım konusunda öne çıkması da cabası.

Sonuç olarak tablet alacaklara önerim; tableti ne için kullanacaklarını düşünerek hareket etmeleri, ihtiyaçlarını belirlemeleri ve tablet için ne kadar bütçe ayırabileceklerini düşünmeleridir. Kullanılmayan ama ilgi çeken özellikler nedeniyle cihazlara fazla para verilmemelidir.

12 Ekim 2014 Pazar

Twitter Sayesinde Yılda 10 Milyon Dolar Kazanan Kişiyle Tanışın

Kris Sanchez henüz 24 yaşında ve Twitter‘dan yılda 10 milyon dolara yakın para kazanıyor.

Peki, dünyanın en değerli 10 Twitter hesabından birinin sahibi olan Kris Sanchez’in hikayesi nasıl acaba?

uberfacts1
Kris, bundan beş yıl önce 2009 yılında @UberFacts adında bir Twitter hesabı açıyor. (Uber: Sıra dışı / Facts:Gerçekler) ve hesabında “Her yıl yılanlar 100 bin insanı öldürüyor” veya “Küçük yaşlarda insanları detaylı çizen çocuklar daha akıllı oluyor” gibi kısa ama ilginç tespitler yayınlıyor. Her gün yaklaşık 80 kadar tweet atıyor. Bu yazıyı yazdığım sırada 7.28 Milyon takipçiye sahip!! Peki, biz de bu blogda benzer şekilde ilginç ve sıra dışı şeyler paylaşıyoruz ama Sanchez’in farkı ne? :))uberfacts tweetSanchez hesabında ilk mesajları atmaya başladığında pek çok insan bu bilgileri retweet (RT) ediyor ve hesap hızla takipçi kazanıyor. Ancak bunun yeterli olmayacağını bilen Sanchez çok ünlü olmayan ancak Twitter‘da takipçi sayısı yüksek olan hesaplara tweetlerini RT etmesi için aylık 50-100 dolar arasında değişen ödemeler yapmaya başlıyor. Tam bu noktada bir dönüm noktası yaşanıyor ve Paris Hilton UberFacts’ın tweetlerinden birini RT ediyor:Sanchez bunu şöyle anlatıyor: “haftada 100 bin yeni takipçi kazanır oldum“.UberFacts’ın takipçi sayısı arttıkça firmaların da ilgisini çekmeye başlıyor ve kısmen ilginç verilere sahip reklam değeri taşıyan tweetler için Sanchez’e ödeme yapmaya başlıyorlar. Sanchez kazandığı para ile Twitter’a ayda 5.000 dolar bütçe ayırıyor ve hesabına ait içeriklerin öne çıkmasını sağlıyor. Gerisi çığ gibi büyüyor ve ve UberFacts’ın şu anda 7,28 milyon takipçisi artmaya devam ediyor.

Sanchez’in artık küçük bir takımı da var. Hesaptan atılan tweetler günde 90 milyon kez görüntüleniyor ve her biri 500 ila 1000 arasında RT ediliyor.

Sanchez bu yıl içinde  iOS uygulamasını yayınlamış ve uygulama ilk 10 gün içinde 1 milyon kez indirilmiş ve Sanchez bu uygulamadan yılda 3 ila 4 milyon dolar arasında gelir elde etmeyi hedefliyor. Android uygulaması da yakında yayınlanmak için hazırlanıyor. Bu güne kadar Sanchez’e UberFacts hesabını satması için milyonlarca dolar değerinde teklifler gelmiş ancak Sanchez hiç birini kabul etmemiş.

Sosyal medya mecrasının, yediğimiz içtiğimiz şeyleri ve deniz kenarında çektirdiğimiz parmak arası terlikli fotoğraflarımızı yayınlamaktan çok öte bir hal aldığını bilmemiz gerekiyor. Uberfacts ilginç bir örnek ama önümüzde Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg var. Dikkat edilecek bir nokta, bu arkadaşların hepsinin yaşlarının genç olması. 

Kaynak: Tech Inside

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  20.000 Dolar Kazanmak İster misiniz?

8 Ekim 2014 Çarşamba

14 İphone ve İpad Kullanılarak Hazırlanmış Müthiş Bir Aşk Hikayesi

14 adet iphone, ipad ve MAC bilgisayar kullanılarak hazırlanan oldukça ilginç bir aşk hikayesi videosu.

Çok akıllıca tasarlanmış, zamanlaması da iyi ayarlanmış.

Övgüyü hak ediyor bence. İyi seyirler…

Iphone Love Story

1 Ekim 2014 Çarşamba

Mobil Hayatımızın Geleceğini Şekillendirecek 10 Trend

Dünya dur durak bilmeyen bir değişim rüzgârının etkisi altında. Reklam ve pazarlama sektörünün yakından takip ettiği bu değişimi dünyaca ünlü reklam ajansı JWT, bu yıl üçüncü kez yayınladığı ‘2014’ün 10 mobil trendi ve geleceği‘(“10 Mobile Trends for 2014 and Beyond“) raporunda yorumladı. Raporda yılın üç büyük etkinliği Mobile World Congress, SXSWI ve Consumer Electronics Show‘dan geriye kalan mobil etkileşimle ilgili 10 anahtar trend yer alıyor.

1.Ufukta ‘bütünsel bağlantı’ var

Entegre ve bütüncül sistemler evdeki ,arabadaki cihazların her daim bağlantı halinde olmasını sağlayacak, her bir cihaz diğeriyle uyum içinde çalışacak.

2. Giyilebilir teknolojide patlama yaşanacak

Giyilebilir teknoloji Kickstarter projelerinden kitlelere pazarlanan ürünlere dönüşürken mobil tüm vücuda hâkim olabilen bir deneyim mekanizması haline geliyor. Henüz konuşmak için erken ancak bu dönemde kitlelere ulaşması kesin olan cihazların ve yazılımların dönüşümüne tanıklık edeceğiz.

3. Mobil en önemli ekran oluyor

İnsanların tablet ve akıllı telefonlarında video izleyerek ve okuyarak geçirdiği zaman arttı. Bu nedenle mobil içeriği tüketenlerin başlıca ekranı haline geliyor.

4. Mobil sosyalleşme biçimimizi değiştiriyor

Mobil için geliştirilen sosyal araçlar masaüstü için geliştirilmiş araçların çok ötesine geçiyor ve insanlar artık her zaman olduğundan daha fazla bu araçlarla vakit geçiriyor. Paylaşım ve iletişim geçici, görsel, isimsiz, pasif, halka açık ya da özel olarak birçok farklı formda gerçekleştirilebiliyor. Akıllı telefonlarımız her an bizimle olduğundan bu paylaşım ve iletişim artık kesintisiz sürüyor.

5. Görsel dağarcığa geçiş

Mobil cihazlar görsel dağarcığımızı ve estetik duygumuzu geliştirmemize yardım ediyor. Bunu destekleyen mobil uygulamalarla yazıya duyulan ihtiyaç azalıyor hatta görsel yazının yerini alıyor.

6. Makinelerin desteği

Mobil cihazlar yeteneklerimizi, bilgi birikimimizi geliştirmemize yardım ediyor. Teknoloji evrildikçe kullanıcıdan bir adım önde olarak ihtiyaçlarını önceden tahmin etmeyi de bilecekler. Böylelikle hayatımız artık daha kolay hale gelecek.

7. Gizlilik ve güvenlik korkusu oyunun kurallarını değiştiriyor

Tüketiciler gün geçtikçe dijital verinin siber suçlulara, casuslara, kurumsal takibe ve diğer meraklı gözlere karşı ne kadar korunmasız olduğunu fark ediyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde mobil dünyadaki oyuncular için gizlilik ve güvenlik en önemli öncelik olacak.

8. Makinelere duyulan öfke artıyor

Ekranların hayatımıza bu denli dâhil olması insanlarda korku ve öfke uyandırmaya başladı. Dijital cihazların müdahalesiyle hayatımızdan kaybolup giden duygu yoğunluğu kimilerini endişelendiriyor. Mobil cihazlara duyduğumuz aşk, aşk ve nefret ilişkisine dönüşüyor.

9. Herkesin mobil olması

Mobil markalar akıllı telefonları ve veri paketlerini ucuzlatarak yeni müşteriler kazanmaya çalışıyor. Böylece dünya nüfusu gittikçe daha ‘bağlantılı’ hale geliyor. Böylece yetersiz hizmet alan insanlar ve markaların buluşması için yeni fırsatlar doğuyor.

10. Mobil, eski moda olan her şeyi yıkıyor

Mobil teknoloji tüketici davranışlarını, hizmet ve ürünleri yeniden tanımlıyor. Eskiye takılı kalan şirketlerin iş modellerini inceleyip yeni bir bakış açısıyla değerlendirmesi, tüketicinin değişen alışkanlıklarına ve yeniliklere uyumlu hale getirmesi gerekiyor.

Kaynak: digitalage

29 Eylül 2014 Pazartesi

Apple'ın Yeni Ürünü : İphone 6 Plus Dali

Iphone 6 ve Iphone 6 Plus piyasaya çıktı, hatta Türkiye’de de satışa çıktı fakat teknoloji ve sosyal medya dünyasının gündemini İphone Bükme Testleri kasıp kavuruyor. Önce İphone 6 Plus Bükme Test‘inin en çok izlenen versiyonuna bir bakalım. Hepsini izlemenize gerek yok, 1:30’dan sonrasına bakabilirsiniz:

Gördüğünüz gibi telefonu arka cebinizde unutup oturmanız halinde 2500 TL verdiğiniz telefon ne hale geliyor…Önceki modellerde böyle bir şey yoktu. Hele İphone 4 ve 4S modelleri, benim en sevdiğim, elinize aldığınızda ağırlığı olan ve bükülmesi imkansız olan modellerdi.

Bu testten sonra sosyal medyada İphone’la dalga geçen bir çok resim paylaşıldı.

Iphone 6 Dali Versiyon 🙂

iphone-6-dali

Iphone 6 Flex 🙂

iphone-6-flex

İphone 6 Plus, 1 Hafta Sonra 🙂

iphone6-plus-1week

Yeni İphone 6 Plus Karşınızda 🙂

iphone-6-dalga

En beğendiğim Dali versiyondu 🙂 Bakalım Apple, bu dalga geçmelerden nasıl kurtulacak?

Son olarak İphone 6, HTC One M8, Moto X ve diğerlerinin kırılma testlerini gösteren video:

İphone ile ilgili benzer yazılar ilginizi çekebilir:

Iphone 6 Plus Sonrası Hangi Telefonu Almalıyım?
iPhone ve iPad Model Numaraları ve Anlamları
İphone 6 Concept
IOS 8’de Görebileceğimiz En Önemli 7 Özellik

26 Eylül 2014 Cuma

Akıllı Telefon Kullanan Kediler

Artık ailemizin neredeyse her bireyinde akıllı telefon var. Mobil teknolojiler sayesinde her daim bağlantı halindeyiz. Biz böyleyken kediler akıllı telefon kullansa nasıl olurdu acaba?

akıllı telefon kediler

Microsoft, Nokia Lumia 930 modelini tanıtmak için bir yarışma düzenlemiş ve yarışmada ipi göğüsleyen video, tamamen Nokia Lumia 930 ile çekilmiş. 20 Megapiksel kameraya sahip telefon ile çekilen videoyu Mia Mullarkey kazanmış ve videonun son hali Microsoft ile birlikte hazırlanmış.

akıllı telefon kediler-2Kamera konusunda Nokia’nın eline kimsenin su dökemeyeceği bir gerçek, ilk zamanlardan beri Nokia kamerası üstünlüğünü koruyor fakat akıllı telefon konusunda treni kaçırdıkları için şimdi bu haldeler.

Video, anne kedi-baba kedi ve sevimli yavrularının bir hikayesini  anlatıyor:

http://www.youtube.com/watch?v=myXJDuv_gAE

 

12 Eylül 2014 Cuma

Apple'dan İlginç Bir Perspektif Çalışması

Apple’ın hazırladığı oldukça güzel bir perspektif çalışması..İzleyin…

Daha önce paylaştığım bu yazı da ilginizi çekebilir, benzerlikler içeriyor.

Beynimiz Bize Oyun mu Oynuyor?

11 Eylül 2014 Perşembe

Batarya Problemimizi Çözecek Güneş Panelleri

Akıllı cihazlarımızın en sevmediğimiz yanı şüphesiz kısa batarya süreleri. Tablet ve telefonlarımızı neredeyse her akşam şarj ediyoruz. Eğer gün içinde video izler, internete fazlaca girer ve hele de oyun oynarsak batarya süremizin dramatik bir şekilde bittiğine şahit oluyoruz ve haliyle bu duruma sinir oluyoruz. Çözüm olarak araç şarjı, yedek batarya ve tabiiki yanımızdan ayırmadığımız şarj aletleri. Üretici firmaların bu işi bilerek çözmediklerini düşünmüyor değilim bazen. Çünkü telefon dışında yan ürün olarak bunlardan kazanılan milyarlarca dolarlık bir pazar sözkonusu. Çözüm bulabilirler fakat sanki yavaş yavaş bu işi yürütüyorlar.

20140911-200844-72524897.jpg
Avustralyalı bilim adamları akıllı cihazların batarya problemini çözebilecek basılabilir güneş panelleri üzerinde çalışıyor ve bu güneş panellerinin kısa zamanda marketlerde yer alacağı söyleniyor. Eskiden kullandığımız hesap makinelerinin bazıları güneş enerjisiyle çalışırdı hatırlarsınız ( niye eskiden dedim çünkü artık telefonda hesap makinesi kullanıyoruz:)). Buna benzer şekilde telefonumuzun arkasında güneş paneli neden olmasın diye düşündüğüm çoktur. Tamam, hesap makinesiyle akıllı telefonun harcadığı güç bir değil ama en azından yedek olarak bazen hayat kurtarabilir.
CSIRO olarak bilinen Avustralya Ulusal Bilim Ajansı, Melbourne ve Monash Üniversiteleri işbirliğiyle 2007 yılından beri plastik üzerine basılabilecek küçük güneş panellerini geliştirmek üzere çalışıyor. İpad kılıfları, laptop çantaları, telefonların ön ve arka yüzleri ve buna benzer elektronik cihazlara bu plastik güneş panellerini yerleştirmek ve buradan enerji sağlamayı düşünülüyor. Ki, bu da geleneksel silikon panellerden oldukça ucuz, kolay ve olacak.

Konuyla ilgili detay için TEDx videosunu ekliyorum:

Araştırmacılar güneşten daha fazla enerji depolamak için güneş mürekkebi üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırıyor.

Belki de önümüzdeki yıl telefonlarımıza aldığımız kılıflar bu şekilde güneş panellerine sahip olur ve her gün telefonu şarj etme probleminden kurtuluruz.

7 Eylül 2014 Pazar

Apple Watch Future Technology

Apple‘ın merakla beklenen ürünü Iwatch, 9 Eylül’de yapılacak Iphone 6 lansmanında belki tanıtılabilir. Iphone 6 ve değişik Iwatch tasarımları için bu yazıya bakabilirsiniz. Birkaç yıldır çıktı çıkacak beklentisiyle ürünü merak edenler üzerinde yoğun bir merak uyandıran Apple, bir söylentiye göre de gelecek yıl Iwatch’u satışa çıkarabilir. Bu arada rakiplerinin değişik ürünleri piyasa çıkmış durumda.

iwatch1

Yapay Zeka ile 2025 Yılında Hayatımızda Neler Değişebilir?  yazımızda özellikle 2025 yılında hayatımıza girecek teknolojilerden bahsetmiştik. Bu yazıda paylaştığım Iwatch Future Technology  videosu tam da bu özellikleri gösteren konsept bir çalışma. Burada bahsedilen teknolojilerin sadece kolumuza takacağımız Iwatch ile değil elimizdeki telefon ve tabletle de olacağı kesin. Akıllı ev, akıllı güvenlik sistemleri, hologram ekranlar gibi teknolojileri yakın zamanda kullanabileceğimizi düşünüyorum.

iWatch-2

6 Eylül 2014 Cumartesi

Yapay Zeka Çalışmaları 2025 Yılında Hayatımızda Neleri Değiştirecek?

Yapay zeka (artificial intelligence) kavramı, biz çok farkında olmasak da hayatımızın birçok alanına girme yolunda hızla ilerliyor.

Tanım olarak insanın düşünme yöntemlerini analiz ederek bunların benzeri yönergeleri oluşturmaya çalışmaktır. Yapay zeka deyince aklımıza önce robotlar geliyor. 80’li yıllarda, robotların 20-30 yıl içinde hayatımızın her alanında olacağı söyleniyordu ama hiç de öyle olmadı. Hala araştırma ve geliştirmeler devam ediyor, en son insana çok yakın mimikleri olan bir haber spikeri robot yapılmıştı (bu yazıda detayları bulabilirsiniz).

brain

Bugün kullandığımız teknolojilere ilaveten, yapay zeka yardımıyla 2025 yılına doğru günlük işlerimizi daha kolaylaştıracak kişisel sağlık durumumuzun izlenmesinden sanal asistanlara kadar bir çok çalışma yapılıyor.  Aria Systems isimli yazılım firmasının geçmiş, bugün ve gelecek olmak üzere oluşturduğu info grafik, 2025 yılında bizleri nelerin beklediğini gözler önüne seriyor:

Internet-of-Things_28565

2005 yılında evlerimizde birbirine bağlı cihazların kullanımı başlıyor: lambaların uzaktan kontrolü, akıllı buzdolabı, bina girişlerindeki akıllı güvenlik sistemleri vs..

2015 yılına gelindiğinde bu makinelerin cep telefonları ile uzaktan kontrolü gündeme geliyor: aydınlatmalar, televizyonlar, akıllı termostatlar, sensörler yardımıyla evde açık kalan kapı ve pencereleri cep telefonundan görebilme, giyilebilir cihazlarla spor aktivitelerinin izlenmesi vs…

2025 yılında ise akıllı ev kavramının daha yoğun olacağı bekleniyor. Televizyon izlerken ışıkların otomatik kapanması gibi konular bir çok evde standart hale gelecek. Bunun yanında akıllı hologram asistan, evle ilgili bir çok bilgiyi size aktarabilecek akıllı duvarlar ve sağlıklı yaşam için gerekenleri söyleyebilecek cihazlar….

Filmlerde gördüğümüz teknolojilerin daha sonra hayatımıza girdiğini biliyoruz. Uzay Yolu dizisinde gösterilen cep telefonu gibi…Avatar filminde gördüğümüz hologram ekranlar, ileride hayatımıza girecektir. Aslında Ar-Ge çalışmalarında elde edilen ürünler sırayla tüketiciye sunuluyor, örneğin bize iphone 6 sunulurken şimdiden 9-10 hazırlanıyordur bile.

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Curiosity Mars'da 2. Yılını Doldurdu

İki yıl önce Ağustos ayında Mars‘a iniş yapan Curiosity (Meraklı) isimli araç, Mars’taki 2. yılını doldurdu.

Curiosity_NASA

Nasa tarafından gönderilen aracın iniş anını ve Nasa personelinin heyecan ve sevincini aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz:

26 Kasım 2011’de dünyadan ayrılan ve 253 günlük yolculuk sonrası Mars’a iniş yapan Curiosity, yaklaşık 900 kg ağırlığında ve bugüne kadar Mars’a gönderilen en gelişmiş uzay aracı. 12’den fazla kamerası, meteoroloji istasyonu, sondaj ile çevreyi “tadarak ve koklayarak” inceleyecek cihazlara sahip Curiosity, radyoaktif plütonyumun parçalanması sonucu açığa çıkan enerjiyle yolculuğunu tamamladı.

Mars’taki çalışmalarının 2. yılını kutlayan Curiosity için Nasa, Curiosity’e gönderilmek üzere posta kartları hazırladı!!

Nasa’nın web sayfasından gönderilebilen bu posta kartları için bu adrese tıklayarak ilgili sayfaya gidiyor ve kartı gönderiyorsunuz.

send

Ben de bir tane gönderdim :))

1- Önce posta kartını seçiyorsunuz:

choose_postcard

2- Sonra iletilecek mesajınızı yazıyorsunuz: (Marslılara Ankara’dan selam söyle :))

sayhello

3- En son mesajınızı gönderiyorsunuz.

postcardsent

Ben kartı gönderirken toplam gönderen sayısı 8450 idi. Adres de çok güzel :  Gale Krateri 80612 Mars 🙂

Mars’la ilgili güncel bilgiler almak için Nasa’nın Mars sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

İphone ve ipad’lerinizden Mars’ı incelemek için bu uygulamayı indirebilirsiniz.

8 Ağustos 2014 Cuma

Khan Academy ile Çocuğunuza Matematiği Sevdirin

Herkese, her yerde, dünya standartlarında ücretsiz eğitim” sloganıyla Amerika’da hayata geçen Khan Academy, artık Türkçe içerikli videolarıyla öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulmuş durumda.

Başka şehirde bulunan kuzenlerine matematik derslerinde yardım etmek için Youtube’a video hazırlayıp koymakla başlayan Salman Khan, videolar arttıkça bir süre sonra öğrenci ve öğretmenlerin bunlardan faydalandığını görmüş ve bir sistematik oluşturarak işini bırakıp bu projeye gönül vermiş.

Khan_1
Khan Academy

Önce matematikle başlayan bu dersler, zamanla fizik, kimya, biyoloji ve daha bir çok dala uzanmış. Ders çalışmaktan ve ödevden sıkılan öğrenciler için ilk başta pilot uygulama olarak bir okulda bu dersler denenmiş. Öğretmenlerin uzaktan ve tabii sınıfta takibini sağlayan sistem, konuyu anlamadan bir diğerine geçmiyor. Pilot uygulama sonunda proje başarılı olmuş, hem öğrenci hem de öğretmenler tarafından çok beğenilmiş.

salman_khan
Khan Academy ile Matematiği Sevdirin

Mesleğini bırakarak bu işe gönüllü olarak başlayan ve Khan Academy‘i kuran ekibe, Microsoft‘un sahibi Bill Gates de destek vermiş.  Her ay yaklaşık 10 milyon öğrenci, öğretmen, veli, ev hanımı vs tarafından izlenen yaklaşık 5000 kadar videonun şimdilik 2810 tanesi Türkçe. Milli eğitim Bakanlığı ile yapılan ortak çalışma ile de derslerin okullarda öğrencilere sunulması güzel bir çalışma olmuş.

Türkçe içeriğe sahip siteye buradan ulaşabilirsiniz.

Matematikle başlayan bu serüven, ortaokul matematiğinden fen bilimlerine, sanat tarihinden üniversite düzeyinde finansa kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Aşağıda 2011 yılında Salman Khan tarafından yapılan TED konuşmasını izleyerek projenin ilk adımlarıyla ilgili detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.

Son birkaç yıldır çocuklarımızın elinden düşürmediği tabletlerde Khan Academy videolarını izleterek matematik ve başka konuları onlara sevdirebiliriz kanaatindeyim.




Ayrıca;  Scratch ile Çocuğunuz Kod Yazsın

7 Ağustos 2014 Perşembe

Scratch ile 5 Yaşındaki Çocuğunuz Kod Yazsın

Scratch adı verilen proje ile 5-8 yaş arası çocuklar kendi oyun, animasyon ve hikayelerini oluşturup paylaşabiliyor.

MIT Media Lab, Tufts Universitesi ve Playful Invention Company (PICO) işbirliğiyle yapılan bu çalışmada web üzerinden ve IPAD‘lere yükleyeceğiniz uygulama ile çocuklarınız özgürce kendi kodlarını otomatik olarak oluşturabiliyor.

scratchjr-kids_0

Önce 8-16 yaş arası için tasarlanan Scratch projesi, 5 yaşındaki çocuklardan eğitmenlere her yaştan insan tarafından kullanılıyor. 150 farklı ülkede ve 40 farklı dilde kullanılabilen bu program, özellikle 5-8 yaş arası çocukların zihinsel gelişimlerine, okuma-yazma aktivitelerini geliştirmeye yarıyor. Bu videoda detayları görebilirsiniz.

Scratch ile çocukların kodları basitçe öğrenmesi,  dizayn ve problem çözme yetkinliklerini geliştirirken kendi yaptıkları hikaye-oyun-animasyonlar matematik ve dil öğrenimlerini de geliştiriyor.

Türkçe desteği de bulunan projeye web üzerinde ulaşmak için tıklayın. 

IPAD’e indirebilmek için tıklayın.

Bilişim Teknolojilerine Farklı Bir Bakış

Konuyla ilgili olarak birkaç şey söylemek isterim:

Ülke olarak teknolojiye çok meraklıyız, çıkan ürünleri hemen alıyor ve kullanıyoruz fakat teknoloji üretiminde maalesef geriyiz.  Bu anlamda ülke politikası olarak gençlerimize bilişim açısından yatırım yapmalıyız. Okullarda dağıtılan tabletler güzel ama içindeki programları biz yazsak fena mı olur?

Aşağıdaki videoda Amerika Başkanı Obama’nın okul ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığı bilişim toplantısı sonrası söyledikleri ve bizim yöneticilerimizin konuya bakış açısını bulabilirsiniz. Fazla yorum yapmıyorum.

http://youtu.be/1HrZsuOah3g

Sizin yorumlarınızı bekliyorum.

Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine

  Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine