Video etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Video etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ekim 2014 Çarşamba

14 İphone ve İpad Kullanılarak Hazırlanmış Müthiş Bir Aşk Hikayesi

14 adet iphone, ipad ve MAC bilgisayar kullanılarak hazırlanan oldukça ilginç bir aşk hikayesi videosu.

Çok akıllıca tasarlanmış, zamanlaması da iyi ayarlanmış.

Övgüyü hak ediyor bence. İyi seyirler…

Iphone Love Story

Bir İtalyan'ın Gözünden 4 Dakikada Türkiye

Leonardo Dalessandri isimli İtalyan bir gezginin 20 günlük Türkiye seyahati sonucu elde ettiği görüntülerden oluşan 4 dakikalık harika bir video.

20 günde 3500 km gezmiş ve İstanbul, Kapadokya, Pamukkale, Efes ve Konya’dan seçtiği görüntüleri bir video şeklinde hazırlamış. Daha önceki seyahatlerinde oluşturduğu diğer videoları izlemek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

26 Eylül 2014 Cuma

Akıllı Telefon Kullanan Kediler

Artık ailemizin neredeyse her bireyinde akıllı telefon var. Mobil teknolojiler sayesinde her daim bağlantı halindeyiz. Biz böyleyken kediler akıllı telefon kullansa nasıl olurdu acaba?

akıllı telefon kediler

Microsoft, Nokia Lumia 930 modelini tanıtmak için bir yarışma düzenlemiş ve yarışmada ipi göğüsleyen video, tamamen Nokia Lumia 930 ile çekilmiş. 20 Megapiksel kameraya sahip telefon ile çekilen videoyu Mia Mullarkey kazanmış ve videonun son hali Microsoft ile birlikte hazırlanmış.

akıllı telefon kediler-2Kamera konusunda Nokia’nın eline kimsenin su dökemeyeceği bir gerçek, ilk zamanlardan beri Nokia kamerası üstünlüğünü koruyor fakat akıllı telefon konusunda treni kaçırdıkları için şimdi bu haldeler.

Video, anne kedi-baba kedi ve sevimli yavrularının bir hikayesini  anlatıyor:

http://www.youtube.com/watch?v=myXJDuv_gAE

 

22 Eylül 2014 Pazartesi

Nasa, Maven İsimli Yeni Bir Robotik Aracı Mars'a İndirdi

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Maven ismini verdiği uzay aracını, yaklaşık on ay süren 711 milyon kilometrelik yolculuğun ardından Mars’a ulaştırmayı başardı.

Maven

Mars Atmosfer ve Değişken Evrimi anlamına gelen Maven (Mars Atmosphere and Volatile Evolution) robotik uzay aracı, Kızıl Gezegen’in yörüngesine başarıyla girdi.

NASA Bilim Araştırmaları Başkanı John Grunsfeld, “İnanılmaz bir ana tanıklık ettik” diyerek duyduğu heyecanı dile getirdi.

maven_mars_sunrise

Uzmanlar altı hafta boyunca Maven’in irtifasını ayarlamaya çalışacak. NASA’nın Mars’a gönderdiği 10. uzay aracı olan Maven, daha sonra Mars’ın üst atmosferini araştırmaya başlayacak. 671 milyon dolarlık uzay aracı, araştırmalarını Kızıl Gezegen’e inmeden yörüngeden yapacak ve bir yıl boyunca veri toplayacak.  

ABD’nin Cape Canaveral Üssü’nden 18 Kasım 2013’te fırlatılan Maven, Dünya’nın komşusu Mars’ın milyarlarca yıl önce sıcak bir gezegenden nasıl soğuk bir gezegene dönüştüğüne ışık tutacak.

https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=1Hm8b-L62y4

Mars’ın, bir zamanlar Dünya’ya benzer ve sıvı halde su barındırabilecek kadar kalın bir atmosfere sahip olduğu sanılıyor. Geçmişteki bir olay nedeniyle şimdiki soğuk çöl görünümüne bürünen Mars’ın atmosfer kalınlığı, Dünya atmosferinin yüzde biri kadar.

Mars’ın yörüngesinde halihazırda NASA’ya ait  Mars Yörünge Kaşifi ve Mars Odyssey ile Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) ait Mars Express uyduları da bulunuyor.

Mars ile ilgili diğer yazılar da ilginizi çekebilir:

Curiosity Mars’da 2. Yılını Doldurdu

Kızıl Gezegen Mars

Nasa Uzaydan Canlı Yayın Yapıyor

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’ne (NASA) ait Maven uzay aracı, yaklaşık on ay süren 711 milyon kilometrelik yolculuğun ardından Mars’a ulaştı.

NASA, Mars Atmosfer ve Değişken Oluşum (Mars Atmosphere and Volatile Evolution – Maven) robotik uzay aracının Kızıl Gezegen’in yörüngesine başarıyla girdiğini açıkladı.

NASA Bilim Araştırmaları Başkanı John Grunsfeld, “İnanılmaz bir ana tanıklık ettik” diyerek duyduğu heyecanı dile getirdi.

Uzmanlar altı hafta boyunca Maven’in irtifasını ayarlamaya çalışacak. NASA’nın Mars’a gönderdiği 10. uzay aracı olan Mavel, daha sonra Mars’ın üst atmosferini araştırmaya başlayacak. 671 milyon dolarlık uzay aracı, araştırmalarını Kızıl Gezegen’e inmeden yörüngeden yapacak ve bir yıl boyunca veri toplayacak.

ABD’nin Cape Canaveral Üssü’nden 18 Kasım 2013’te fırlatılan Maven, Dünya’nın komşusu Mars’ın milyarlarca yıl önce sıcak bir gezegenden nasıl soğuk bir gezegene dönüştüğüne ışık tutacak.

Mars’ın, bir zamanlar Dünya’ya benzer ve sıvı halde su barındırabilecek kadar kalın bir atmosfere sahip olduğu sanılıyor. Geçmişteki bir olay nedeniyle şimdiki soğuk çöl görünümüne bürünen Mars’ın atmosfer kalınlığı, Dünya atmosferinin yüzde biri kadar.

Mars’ın yörüngesinde halihazırda NASA’ya ait  Mars Yörünge Kaşifi veMars Odyssey ile Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) ait Mars Express uyduları da bulunuyor.

Kaynak: http://www.haberdiyarbakir.com/nasa-maven-marsa-ulasti-64834h/#ixzz3E2W3sQ00

12 Eylül 2014 Cuma

Apple'dan İlginç Bir Perspektif Çalışması

Apple’ın hazırladığı oldukça güzel bir perspektif çalışması..İzleyin…

Daha önce paylaştığım bu yazı da ilginizi çekebilir, benzerlikler içeriyor.

Beynimiz Bize Oyun mu Oynuyor?

11 Eylül 2014 Perşembe

Uçan Araba Aeromobil ve Geleceğin Toplu Taşıma Sistemi

Slovokyalı mucit Stefan Klein, son 20 yılını adayarak uçan araba, orjinal ismiyle Aeromobil, isimli aracı ortaya çıkardı.

aeromobil

Klein, şu an ürettiği aracın 3. versiyonu üzerinde çalışıyor. Video’da da göreceğiniz üzere araç 2 kişilik, yerde 875 km ve havada 700 km kadar yol alabiliyor. 100 beygir gücündeki araçla karada 160 km/s ve havada 200 km/s hıza ulaşılabiliyor. Uygun bir ortam bulduğunda havalanmak için 130 km/s hıza çıkması gerekli.

Bu aracın malum trafik problemimize çözüm olmayacağı aşikar. Zaten Klein de bunu iddia etmiyor fakat yine de insanlar için değişik bir teknoloji ve isteyen bunu kullanabilir. Örneğin günümüzde kısa mesafeler için küçük uçaklar tercih ediliyor. Bunun gibi durumlar için bu araç güzel bir uygulama.

Aeromobil’e ait internet sitesinde daha önceki versiyonlar ve şimdiki modele ait bilgiler mevcut. Buraya aracın teknik özelliklerini almak istiyorum:

aeromobil_spec

Görüldüğü üzere yakıtı da fena değil…Bu arada Stefan Klein, 3-4 Aralık 2014 tarihinde İstanbul’da yapılacak Pazarlama Zirvesi için Türkiye’ye gelecek ve aracını ve yaşadıklarını tanıtacak, meraklısı izleyebilir.

Tabii bu araç 2 kişilik olduğu için kişisel kullanımdan öteye gidemez ama yine de heyecan verici olduğunu söyleyebiliriz. Çinli TBS şirketinin üzerinde çalıştığı toplu taşıma sistemi sanırım bu anlamda trafik yoğunluğuna çare olabilir. Tabii bu projenin hayata geçebilmesi için altyapının da düzenlenmesi gerekiyor:

http://youtu.be/rgXX3gOAdlw

İstanbul için bu proje düşünülebilir…

 

7 Eylül 2014 Pazar

Apple Watch Future Technology

Apple‘ın merakla beklenen ürünü Iwatch, 9 Eylül’de yapılacak Iphone 6 lansmanında belki tanıtılabilir. Iphone 6 ve değişik Iwatch tasarımları için bu yazıya bakabilirsiniz. Birkaç yıldır çıktı çıkacak beklentisiyle ürünü merak edenler üzerinde yoğun bir merak uyandıran Apple, bir söylentiye göre de gelecek yıl Iwatch’u satışa çıkarabilir. Bu arada rakiplerinin değişik ürünleri piyasa çıkmış durumda.

iwatch1

Yapay Zeka ile 2025 Yılında Hayatımızda Neler Değişebilir?  yazımızda özellikle 2025 yılında hayatımıza girecek teknolojilerden bahsetmiştik. Bu yazıda paylaştığım Iwatch Future Technology  videosu tam da bu özellikleri gösteren konsept bir çalışma. Burada bahsedilen teknolojilerin sadece kolumuza takacağımız Iwatch ile değil elimizdeki telefon ve tabletle de olacağı kesin. Akıllı ev, akıllı güvenlik sistemleri, hologram ekranlar gibi teknolojileri yakın zamanda kullanabileceğimizi düşünüyorum.

iWatch-2

2 Eylül 2014 Salı

Cam Tavanlı Uçakta Seyahat Etmek İster misiniz?

Cam tavanlı uçağı hep hayal etmişimdir. Cam tavanlı araba varken uçak neden olmasın? Gece yolculuğu yaparken galaksimizi tüm çıplaklığıyla aşağıdaki resimdeki gibi görmek muhteşem olmaz mıydı?

Cam tavanlı uçak

Airbus firması böyle bir uçağın tasarımı ile meşgul fakat ancak 2050 yılında hizmete sunabileceğini söylüyor. Uçağın tavan tasarımı için kuşların hafif ama güçlü iskelet yapılarını inceliyorlarmış.

Airbus cam tavan

Bu tür tasarımlara örnek olarak Fransız kökenli Technicon Design firması, özel jetler için tasarladığı bir ürünle ödüle layık görülmüş. Bu tasarımda cam tavan değil, uçağın dışına konulan birçok kamera yardımıyla istenildiği takdirde pencere kısmında görüntüleri görebiliyorsunuz. Tabii pencere yerine dijital ekranlar yerleştirilmiş, bu sayede isteyen yolcu 360 derece panoramik görüntüler elde edebiliyor.

Technicon designDijital pencerelerin enerjisi güneş panellerinden sağlanıyor ve tabii pencereler çıkarıldığı için uçak daha da hafiflemiş oluyor. Firmanın konseptle ilgili videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.

http://vimeo.com/78458486

Uçakla seyahat ederken merak ettiğim bir konu var ve cevabını hala bulabilmiş değilim. Bir gece vakti, şehirden uzak köy veya özellikle yayla gibi bir yerde binlerce yıldızı görme şansımız oluyor, şehirdeyken ışık karmaşası nedeniyle bunu pek göremiyoruz. Peki uçakla gece giderken 10.000m. Yükseklikte yıldızlara daha da yaklaşmışken pencereden neden bu muhteşem manzarayı göremiyoruz? Hadi biz yatay bir şekilde bakıyoruz, peki pilotlar da mı bunu göremiyor? İşte cam tavanlı uçak hayalim buradan ortaya çıkmıştı. Cevabı bilen varsa yorumunu bekliyorum:))

21 Ağustos 2014 Perşembe

Ölümün Kıyısından Dönenlere Dair 12 Gif

Ölümün kıyısından dönmek, şans/tesadüf gibi görünse de aslında vaktin gelmediğinin bir göstergesidir. İnsanoğlunun bu dünya üzerindeki macerası bir şekilde sona erecek. Eskiden bu, attan düşmeyle veya başka bir şeyle oluyordu, şimdi de araba, uçak, tren vb gibi araçlarla oluyor. Veya hastalıkların seyri değişiyor. Her ne olursa olsun doğan herkesin ölüm saati bellidir.

İş ve işçi sağlığı ve güvenliği eğitimlerinde anlatılan bir konu vardır: ramak kala

Kaza öncesi yaşadığımız ramak kala olaylarının ortalama istatistiklerini çıkarmışlar:

ramak kala

Gün içinde, örneğin trafikte, yaşadığımız “az daha çarpıyordum” tarzı hareketlerin 300’ü kazaya yakın (ramak kala) olarak değerlendiriliyor. 300 ramak kala, 29 küçük kaza ve en son 1 büyük kazaya sebep olabiliyor. Bu yüzden ramak kalaları ne kadar azaltabilirsek kaza riskimizi o kadar azaltabiliyoruz.

Şimdi ölümün kapılarını çaldığı insanları gösteren 12 GIF’i görelim:

Yolunu şaşıran araba

motosiklet

Otobüsün arkasından çıkarken dikkat

otobusarkası

 Güneşlenirken de rahat yok

ucak

 Son videosu olabilirdi

tren

 Abi ne yapsın?

benzinci

 İhtiyaç molası için daha iyi bir yer seçilmeli

çiş

 Ummadık taş baş yarar…

taş

 Son anda karşıya geçmekten vazgeçtim…

dede

 Sollamasam mı acaba?

arkaayna

Kırmızı ışıkta bile rahat yok.

kırmızıışık

Timsah kapabilir

timsah

Yanımdan ne geçti ?…

tren2

 

19 Ağustos 2014 Salı

Hangi Gitarı Seçmeliyim?

Yaşadığımız çevrenin bir dokusunu oluşturan sesler ve hayatımızın her köşesindeki müzik, farketsek de etmesek de; evde,işte,okulda,araçta,tatilde,sevinçte ve hüzünde bizle beraber. Müziğe ilgi duyan insanlar hayatlarının bir döneminde bir müzik enstrümanı çalmak isterler. Müzik kişilik ve doğuştan gelen yatkınlık ile yakından ilişkilidir. Genellikle müzik ve enstrüman eğitimi alan bir kişi enstrüman çalabilmekte ya da doğru şekilde şarkı söyleyebilmekte ve sesini kullanabilmektedir.

gitar

Gitar çalmak isteyen ve hangi gitarı seçeceğini düşünenler için bu yazıda birkaç fikir vereceğim.

Gitarlar; Klasik Gitar, Elektro (Elektrik) Gitar, Bass Gitar ve Akustik Gitar olarak 4 ana başlık altında toplanabilir. Tabi bu başlıklar altında da kullanım özelliklerine göre gruplara ayrılıyor.

Klasik Gitar:

klasik-gitar

Genellikle İspanyol ezgilerinin duyulduğu enstrümandır. Ülkemizde kumsallarda ateş başında Akdeniz Akşamları şarkısı ile akla gelen gitardır 🙂 (Çoğu gitarist bu şarkıyı duyunca kaçıyor artık).  Bu gitarı herhangi bir anfiye ihtiyaç duymadan akustik olarak akor basıp şarkı söylemek isteyenler, Klasik eserleri çalmak isteyenler, Flamenko gibi tarzlarda ilerlemek isteyenler seçebilir. Genellikle gitar çalmak isteyenlerin büyük çoğunluğunun tercih ettiği ilk enstrüman budur.

Klasik gitar hakkında fikir edinebileceğiniz güzel bir video:

Elektro Gitar:

elektro-gitar

Rock, blues, metal ve türevleri tarzların hayat bulduğu, dalgalı deniz misali hırçın bir ruh taşıyan gitar çeşididir. Bu gitarı çalmak için önce bulunduğunuz yerde elektrik olmalı; kumsalda takayım sırtıma her an çalmaya hazırım gibi bir durum maalesef mümkün değil. Distortion gibi tonların ,Klasik gitara göre farklı çalınış biçimi ile duyulduğu bu gitar için anfi ve tonların oluştuğu pedal/pedallar gerekli.  Solo karakteri öne çıkan bu gitar biraz daha maliyetli ve daha fazla çalışma gerektiren ancak haz olarak daha çok doyuma ulaştırabilen bir müzik aleti.

Duyguların parmaklardan kulaklara rahatça aktarıldığı bir enstrüman:)

Bas Gitar:

bas-gitar

Müziğin alt yapısı ve en önemli bütünleyicisi olan ritim ile bütünleşik olan bas sesleri  oluşturan enstrümanlardan biridir. Bas gitarın varlığı çok olmasa da, yokluğu anında farkedilir ve müzik bir anda rahatsızlık vermeye başlar. Müzikte daha geri planda gibi duran bas gitar, seçim aşamasında tamamen kişinin tarzına ve zevkine hitap eder. Solo çalmak isteyen bir kişinin tercihi olmayıp, müzikte ritmi hisseden ve o yürüyüşü seven müzisyenlerin gönül bağı kurduğu ağır enstrüman…

Ritim duygusu ön planda..

Akustik Gitar: 

akustik-gitar

İsminden de belli olduğu gibi daha çok akustik kullanıma (anfi vb ekipman ihtiyacı olmadan) hitap eden, şarkı söyleyene ya da solo enstrümana akor ile eşlik eden bunun yanı sıra solo da çalınabilen, klasik gitara göre daha geniş, büyük ve telleri çelik olan enstrümandır. Klavyesi  biraz sert olabiliyor elleri acıtabilir ama tınısı da çok hoş , seçim aşamasında kişinin zevkine kalmış..

Ninja tercihi parmakları kesiyor en nihayetinde…

http://www.youtube.com/watch?v=OsZOZaLLxgY

Sonuçta seçeceğiniz enstrüman kendinizi yansıtacağınız, psikolojik ve sosyal yaşamınızı geliştireceğiniz bir iletişim aracı olacaktır. Öğrenme aşamasında en sıkıldığınız ve bunaldığınız noktadan hemen sonra enstrümanınızdan ezgilerin çıkmaya başlayacağını aklınızdan çıkarmayın ve vazgeçmeyin. Müzik dolu günler dilerim.

BONUS:  Seçim için önemli bir diğer kriter daha 🙂

bonus

 

(Bu yazı  Hakan Sakaoğlu tarafından kaleme alınmıştır.)



18 Ağustos 2014 Pazartesi

Curiosity Mars'da 2. Yılını Doldurdu

İki yıl önce Ağustos ayında Mars‘a iniş yapan Curiosity (Meraklı) isimli araç, Mars’taki 2. yılını doldurdu.

Curiosity_NASA

Nasa tarafından gönderilen aracın iniş anını ve Nasa personelinin heyecan ve sevincini aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz:

26 Kasım 2011’de dünyadan ayrılan ve 253 günlük yolculuk sonrası Mars’a iniş yapan Curiosity, yaklaşık 900 kg ağırlığında ve bugüne kadar Mars’a gönderilen en gelişmiş uzay aracı. 12’den fazla kamerası, meteoroloji istasyonu, sondaj ile çevreyi “tadarak ve koklayarak” inceleyecek cihazlara sahip Curiosity, radyoaktif plütonyumun parçalanması sonucu açığa çıkan enerjiyle yolculuğunu tamamladı.

Mars’taki çalışmalarının 2. yılını kutlayan Curiosity için Nasa, Curiosity’e gönderilmek üzere posta kartları hazırladı!!

Nasa’nın web sayfasından gönderilebilen bu posta kartları için bu adrese tıklayarak ilgili sayfaya gidiyor ve kartı gönderiyorsunuz.

send

Ben de bir tane gönderdim :))

1- Önce posta kartını seçiyorsunuz:

choose_postcard

2- Sonra iletilecek mesajınızı yazıyorsunuz: (Marslılara Ankara’dan selam söyle :))

sayhello

3- En son mesajınızı gönderiyorsunuz.

postcardsent

Ben kartı gönderirken toplam gönderen sayısı 8450 idi. Adres de çok güzel :  Gale Krateri 80612 Mars 🙂

Mars’la ilgili güncel bilgiler almak için Nasa’nın Mars sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

İphone ve ipad’lerinizden Mars’ı incelemek için bu uygulamayı indirebilirsiniz.

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Ay'ın 4.5 Milyar Yıllık Yolculuğu

Dünyamızın uydusu Ay’ın 4.5 milyar yıllık muhteşem yolculuğunu izleyin.

ay_dolunay

Nasa tarafından hazırlanan oldukça ilginç bu video, 4.5 milyar yılda meteorların Ay’a çarpışını, büyük volkan patlamalarını ve kraterlerin oluşumunu gösteriyor ve günümüze kadar ulaşıyor.

13.5-14 milyar yaşında olduğu varsayılan evrenimizde Ay’ın oluşumu görece daha sonra gerçekleşmiş. Aslında yaklaşık 50-100 bin yıldır dünya üzerinde yaşayan biz insanoğlunu düşündüğümüzde de 4.5 milyar yıllık gelişim muhteşem bir süre.

Evrenimizin büyüklüğüyle ilgili seyahate çıkmak için bu videoyu izleyebilirsiniz.

İlgi çekici diğer NASA videoları içinse bu linke tıklayabilirsiniz.

 

8 Ağustos 2014 Cuma

Khan Academy ile Çocuğunuza Matematiği Sevdirin

Herkese, her yerde, dünya standartlarında ücretsiz eğitim” sloganıyla Amerika’da hayata geçen Khan Academy, artık Türkçe içerikli videolarıyla öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulmuş durumda.

Başka şehirde bulunan kuzenlerine matematik derslerinde yardım etmek için Youtube’a video hazırlayıp koymakla başlayan Salman Khan, videolar arttıkça bir süre sonra öğrenci ve öğretmenlerin bunlardan faydalandığını görmüş ve bir sistematik oluşturarak işini bırakıp bu projeye gönül vermiş.

Khan_1
Khan Academy

Önce matematikle başlayan bu dersler, zamanla fizik, kimya, biyoloji ve daha bir çok dala uzanmış. Ders çalışmaktan ve ödevden sıkılan öğrenciler için ilk başta pilot uygulama olarak bir okulda bu dersler denenmiş. Öğretmenlerin uzaktan ve tabii sınıfta takibini sağlayan sistem, konuyu anlamadan bir diğerine geçmiyor. Pilot uygulama sonunda proje başarılı olmuş, hem öğrenci hem de öğretmenler tarafından çok beğenilmiş.

salman_khan
Khan Academy ile Matematiği Sevdirin

Mesleğini bırakarak bu işe gönüllü olarak başlayan ve Khan Academy‘i kuran ekibe, Microsoft‘un sahibi Bill Gates de destek vermiş.  Her ay yaklaşık 10 milyon öğrenci, öğretmen, veli, ev hanımı vs tarafından izlenen yaklaşık 5000 kadar videonun şimdilik 2810 tanesi Türkçe. Milli eğitim Bakanlığı ile yapılan ortak çalışma ile de derslerin okullarda öğrencilere sunulması güzel bir çalışma olmuş.

Türkçe içeriğe sahip siteye buradan ulaşabilirsiniz.

Matematikle başlayan bu serüven, ortaokul matematiğinden fen bilimlerine, sanat tarihinden üniversite düzeyinde finansa kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Aşağıda 2011 yılında Salman Khan tarafından yapılan TED konuşmasını izleyerek projenin ilk adımlarıyla ilgili detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.

Son birkaç yıldır çocuklarımızın elinden düşürmediği tabletlerde Khan Academy videolarını izleterek matematik ve başka konuları onlara sevdirebiliriz kanaatindeyim.




Ayrıca;  Scratch ile Çocuğunuz Kod Yazsın

7 Ağustos 2014 Perşembe

Scratch ile 5 Yaşındaki Çocuğunuz Kod Yazsın

Scratch adı verilen proje ile 5-8 yaş arası çocuklar kendi oyun, animasyon ve hikayelerini oluşturup paylaşabiliyor.

MIT Media Lab, Tufts Universitesi ve Playful Invention Company (PICO) işbirliğiyle yapılan bu çalışmada web üzerinden ve IPAD‘lere yükleyeceğiniz uygulama ile çocuklarınız özgürce kendi kodlarını otomatik olarak oluşturabiliyor.

scratchjr-kids_0

Önce 8-16 yaş arası için tasarlanan Scratch projesi, 5 yaşındaki çocuklardan eğitmenlere her yaştan insan tarafından kullanılıyor. 150 farklı ülkede ve 40 farklı dilde kullanılabilen bu program, özellikle 5-8 yaş arası çocukların zihinsel gelişimlerine, okuma-yazma aktivitelerini geliştirmeye yarıyor. Bu videoda detayları görebilirsiniz.

Scratch ile çocukların kodları basitçe öğrenmesi,  dizayn ve problem çözme yetkinliklerini geliştirirken kendi yaptıkları hikaye-oyun-animasyonlar matematik ve dil öğrenimlerini de geliştiriyor.

Türkçe desteği de bulunan projeye web üzerinde ulaşmak için tıklayın. 

IPAD’e indirebilmek için tıklayın.

Bilişim Teknolojilerine Farklı Bir Bakış

Konuyla ilgili olarak birkaç şey söylemek isterim:

Ülke olarak teknolojiye çok meraklıyız, çıkan ürünleri hemen alıyor ve kullanıyoruz fakat teknoloji üretiminde maalesef geriyiz.  Bu anlamda ülke politikası olarak gençlerimize bilişim açısından yatırım yapmalıyız. Okullarda dağıtılan tabletler güzel ama içindeki programları biz yazsak fena mı olur?

Aşağıdaki videoda Amerika Başkanı Obama’nın okul ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığı bilişim toplantısı sonrası söyledikleri ve bizim yöneticilerimizin konuya bakış açısını bulabilirsiniz. Fazla yorum yapmıyorum.

http://youtu.be/1HrZsuOah3g

Sizin yorumlarınızı bekliyorum.

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Altıncı His Teknolojisi

Altıncı His Teknolojisi, dijital bilgiyi kullanarak fiziksel dünyamızı daha zenginleştirmeye yarayan giyilebilir bir teknoloji. Bu teknolojiyi bulan Pranav Mistry, MIT Media Lab‘da çalışan bir Hintli.

sixthsense_call

Google Glass ile hayatımıza girmeye çalışan giyilebilir teknoloji kavramı, aslında tahminlerimizden öte yeniliklere açık. Google Glass, bize sadece bir gözlük yardımıyla hayatımızı kolaylaştırabilecek bir ürün sunuyor.

Altıncı His Teknolojisi sahibi P.Mistry şu düşünceden yola çıkmış: “Yaşantımızdaki günlük objeler ve jestler hakkındaki bilgimiz ve onları kullanma biçimimiz, dijital dünyayla olan etkileşimimize nasıl uyarlanabilir?… Klavye ve fare kullanmak yerine, neden bilgisayarımı fiziksel dünyayla etkileşim kurduğum şekilde kullanamayayım?”

sixthsense_camera

Bilgisayarın faresi ile başlayan bu araştırma, kağıtlara aldığımız notları SMS ile göndermeye, 3 boyutlu çizim yapabilen kalemlerden uçak biletini kullanarak Google Maps’de arama yapmaya kadar birçok alana yayılmış. Daha fazla detayı yukarıdaki TED konuşmasında bulacağınız için buraya yazmıyorum.

İlgimi çeken en önemli konu da, konuşmanın sonunda P.Mistry’nin bu teknolojiden zengin olmak değil herkesin kendi Altıncı His cihazını yapabileceği açık kaynak kodlu bir sistemi yapacağını söylemesiydi.

Projeyi kendi web sitesinden incelemek için Pranav Mistry

20 Temmuz 2014 Pazar

En Çok İzlenen 16 Nasa Videosu

Nasa Goddard tarafından yayınlanan ve son 5 yıldır en çok izlenen 16 video.

Goddard Uzay Uçuş Merkezi (Space Flight Center),  1 Mayıs 1959’da NASA’nın ilk uzay uçuş merkezi olarak kurulmuş NASA’ya ait büyük bir uzay araştırma laboratuvarı.

nasa-goddard

10 büyük Nasa merkezinden biri olan Goddard Uzay Uçuş Merkezi, ismini ABD’deki modern roketlerin öncüsü olarak bilinen Dr. Robert H. Goddard (1882-1945) ‘dan alıyor ve bu merkezde yaklaşık 10.000 kişi çalışıyor.

Yapılan çalışmalarla ilgili birbirinden güzel videolar hazırlıyor ve paylaşıyorlar.

Yukarıdaki videoda oynatma listesine tıklayarak istediğiniz videoyu izleyebilirsiniz. Benim favorim 5. sıradaki Evolution of the Moon.

İyi seyirler…

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Evrenimizin Muhteşem Simülasyonu

American Museum of Natural History tarafından hazırlanan muhteşem bir simülasyon. Himalayalar’dan başlayan görsel yolculuk Güneş Sistemimize oradan galaksimize, pulsarlara ve en nihayet şu ana kadar bilimin ulaşabildiği 13.7 milyar ışık yılı (1 ışık yılı= 1 katrilyon km)  uzaklığa kadar gidiyor.

space-station-over-earth-in-uniview_large

Dünyamızda bile halen keşfedilmemiş yerler var. Bize çok büyük gelen yaşadığımız dünya, videoda da görüleceği üzere evrende neredeyse denizde damla mesabesinde. Bir hiç diyebiliriz. Bunca yıldızlar, dünyalar, galaksiler….insanı hayrete düşürüyor ve aklımda “evrende yalnız mıyız?” sorusunu getiriyor. Kanaatimce yalnız değiliz, fakat oralarda insan formunda değil de başka formlarda varlıkların olduğuna inanıyorum. Allah hiç birşeyi boşa yaratmadığına göre bunun da bir anlamı var ama şimdilik çözemiyoruz diye düşünüyorum.

Müzenin internet sitesinde farklı ve ilginç videolar da mevcut. İzlemek için tıklayın.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:

Süper Sicim Teorisi

3 Temmuz 2014 Perşembe

Nasa Uzaydan Canlı Yayın Yapıyor

Nasa Uzaydan Canlı Yayın Yapıyor

Broadcast live streaming video on Ustream (not: bazen canlı yayın kesintiye uğrayabiliyor)

Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA),  dünya yörüngesinde dolaşan Uluslararası Uzay İstasyonu‘na (ISS) değişik açılarda HD kameralar koyarak canlı yayın yapıyor. Saatte yaklaşık 27.350 km yol alan Uluslararası Uzay İstasyonu, her 90 dakikada dünya etrafında bir tur atıyor. Bu da, her 45 dk’da bir güneşin doğuşu ve batışının izlenmesi anlamına geliyor.

IIS canlı yayın

Uluslararası Uzay İstasyonu’nun ilk modülü 1998 yılında fırlatıldı. NASA, Rusya, Kanada, Japonya ve Avrupa Uzay Ajansı’ndan oluşan 5’li uzay kuruluşunun katkısıyla 2024 yılına kadar alçak yörüngede uçan ve laboratuar çalışmaları yapılan bir istasyon. İçinde en fazla 6 personel bulunmuş, şu an ise 3 kişi çalışıyor.

IIS2

Yapılan canlı yayını Ustream’den izlemek mümkün. Bazen bağlantı kopsa da genelde izleniyor.  Bugünkü teknolojiyle birçok şey yapmak mümkün. Bu yayına benzer şekilde aslında evimizdeki televizyonlarda uydu yayınlarını izliyoruz fakat bir Uzay Üssü’nden canlı yayın gerçekten güzel bir şey…

Mars’da görevine devam eden Curiosity (Meraklı) aracından da bu şekilde yayın yapılsa ne kadar güzel olur?

Bu canlı yayınla ilgili NatGeo’nun belgeseli henüz internet sitesinde değil fakat konuyla ilgili aşağıdaki adresten bilgi alınabilir.

http://natgeotv.com/tr/uzaydan-canli-yayin

26 Haziran 2014 Perşembe

Dünyanın İlk Robot Spikeri

Robot deyince aklımıza tabii ki Japonlar geliyor. Bu konuda oldukça ileriler. 20 yıl önce ileride birçok şey robotlar tarafından yapılacak dense de maalesef o durumda değiliz. Çünkü insanın hareket ve düşüncelerine yakın robot üretmek pek kolay değil. Bir ara robot elleri incelemiştim. İnsan elinin özelliklerine sahip robot hala üretilmiş değil.

robotics-expert-hiroshi-ishiguro-miraikan-museum-director-mamoru-mori

Japonlar TV’de haberleri sunabilecek dünyanın ilk haber spikerini ürettiler. Dış görünüm olarak insana çok yakın. Şimdilik Gelişen Bilim ve Yenilik Ulusal Müzesi’nde sergilenecek. Robotun adı Kodomoroid, çocuk robot anlamına geliyor.Ayrıca müzedekilere bilgi verecek bir diğer robot da sergileniyor: Otonaroid.

İnsanlarla iletişime de geçen robotların ilginç videosu:

26 Mayıs 2014 Pazartesi

E-Book'ların Geleceği Nasıl Olacak?

Birkaç yıldır hayatımızda e-book’lar haylice yer almaya başladı. Akıllı telefon ve tabletlerin artmasıyla e-kitaplara daha kolay ulaşabiliyor ve küçük bir telefonda yüzlerce kitabı okuyabiliyoruz. Benim de birçok kitabı, telefon ve tabletten okuduğum olmuştur. Dijital kitapların orjinal kitap ve gazeteleri yeneceği çok konuşuluyordu ama zaman gösterdi ki, insanlar hala eline kitap-gazete almaktan hoşlanıyor. Ben de bu taraftanım. Hiçbir e-kitap, bir kitapçıda raflar arasında dolaşmanın verdiği hazzı veremiyor. Hele o kitap sayfalarının kokusu (belki ilerde onu da yaparlar).

Ayrıca telefon-tablet ve e-kitap okuyuculardan okuduklarımız, gözlerimizi daha az kırptığımız için gözlerimizin kurumasına ve bir süre sonra bırakmamıza sebep oluyor. Belki de en önemli nedenlerden biri de budur.

Aşağıdaki video, e-kitapların geleceğiyle ilgili çok ilginç şeyler sunuyor. Teknoloji ilerledikçe bu ve daha fazlası olacaktır ama hiçbir zaman kağıdın yenilemeyeceği kanaatindeyim. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine

  Nietzsche’den Hayat Dersleri: Güçlü, Özgür ve Anlamlı Yaşamak Üzerine